Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
medienbereich
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
outpost
ileri karakol
n.
According to the newspaper Ha'aretz, this is a phase in the strategy of surrounding the Old Town with Jewish
outposts.
Ha'aretz gazetesine göre bu, Eski Kent'in Yahudi
ileri karakollarıyla
çevrelenmesi stratejisinin bir aşamasıdır.
Cuba is the nearest
outpost
of Soviet communism.
Küba, Sovyet komünizminin en yakın
ileri karakoludur.
Show More (-1)
2
outpost
karakol
n.
The Roadmap also calls for the immediate dismantling of settlement
outposts
erected since March 2001.
Yol Haritası ayrıca Mart 2001'den bu yana inşa edilen yerleşim
karakollarının
derhal sökülmesi çağrısında bulunmaktadır.
Show More (-2)