oversight - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
oversight dikkatsizlik n.
  • All the errors in the project were caused by oversight.
  • Projedeki tüm hatalar dikkatsizlikten kaynaklanmıştır.
  • Just an oversight regarding precedents or clear national political will?
  • Sadece emsallere ilişkin bir dikkatsizlik mi yoksa açık bir ulusal siyasi irade mi?
  • I would be grateful if you could have this oversight remedied.
  • Bu dikkatsizliği giderebilirseniz minnettar olurum.
Show More (3)
oversight gözden kaçırma n.
  • This seems to me to be an extraordinary oversight.
  • Bu bana olağanüstü bir gözden kaçırma gibi görünüyor.
  • It was an oversight.
  • Bu bir gözden kaçırmaydı.
  • There is big oversight in that plan.
  • Bu planda büyük bir gözden kaçma söz konusudur.
Show More (0)
oversight gözetim n.
  • Parliament has secured significant concessions on transparency, on consultation and on oversight.
  • Parlamento şeffaflık, istişare ve gözetim konularında önemli tavizler elde etmiştir.
Show More (-2)