pad - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
pad doldurmak v.
  • The seat is padded with a special gel for a comfortable ride.
  • Koltuk, rahat bir sürüş için özel bir jel ile doldurulmuştur.
  • Tom padded his resume.
  • Tom özgeçmişini doldurdu.
Show More (-1)
pad yastık n.
  • Tom put a foam pad under his sleeping bag.
  • Tom uyku tulumunun altına bir köpük yastık koydu.
  • Tom unrolled his sleeping bag on his foam pad.
  • Tom köpük yastık üzerine uyku tulumu serdi.
Show More (-1)
pad taban (hayvan) n.
  • Dogs have harder paw pads compared to cats.
  • Köpeklerin tabanları kedilerden daha serttir.
Show More (-2)
pad ev n.
  • John lives in a bachelor pad.
  • John bir bekar evinde yaşıyor.
Show More (-2)
pad nilüfer yaprağı n.
  • The frog was sitting on the pads.
  • Kurbağa nilüfer yapraklarının üzerinde oturuyordu.
Show More (-2)
pad yürüyerek dolanmak v.
  • The small pup padded along next to its owner.
  • Küçük köpek yavrusu sahibinin yanında yürüyerek dolanıyordu.
Show More (-2)
pad dizlik n.
  • Always wear your pads when playing volleyball.
  • Voleybol oynarken her zaman dizliklerinizi takın.
Show More (-2)
pad helikopter pisti n.
  • The new hospital will have two helicopter pads.
  • Yeni hastanede iki helikopter pisti olacak.
Show More (-2)
pad defter n.
  • He always carries his sketch pad in his bag.
  • Eskiz defterini her zaman çantasında taşır.
Show More (-2)
pad (masraf hesabına) gereksiz kalemler eklemek v.
  • The mechanic padded up the bill by adding unnecessary items.
  • Tamirci faturaya gereksiz kalemler eklemiş.
Show More (-2)
pad şişirmek v.
  • Padding out your speech won't make it more impressive.
  • Konuşmanızı şişirmek onu daha etkileyici yapmaz.
Show More (-2)
pad ped n.
  • Tom put a foam pad under his sleeping bag.
  • Tom uyku tulumunun altına köpük bir ped koydu.
Show More (-2)
pad ıstampa n.
  • May I use your ink pad?
  • Istampanı kullanabilir miyim?
Show More (-2)