perpetrated - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
perpetrated işlenmiş (suç) adj.
  • The indictment is against the continuous violations of democracy and human rights perpetrated by the Iraqi regime.
  • İddianame, Irak rejimi tarafından işlenen sürekli demokrasi ve insan hakları ihlallerine karşı hazırlanmıştır.
  • A high proportion of crime in any country is perpetrated by young males in their teens and twenties.
  • Bir ülkedeki suçların büyük bir kısmı onlu ve yirmili yaşlardaki genç erkekler tarafından işlenir.
Show More (-1)