Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
physique
fizik
n.
Tom has the perfect
physique
for a world-class rower.
Tom dünya çapında bir kürekçi için mükemmel bir
fiziğe
sahip.
Tom has the perfect
physique
for a world-class rower.
Tom'un dünya standartlarında bir kürekçiye göre mükemmel bir
fiziği
var.
Tom has a wiry, athletic
physique.
Tom'un sırım gibi, atletik bir
fiziği
var.
Show More (0)
2
physique
vücut
n.
He has a muscular and athletic
physique.
Kaslı ve atletik bir
vücudu
var.
Show More (-2)