plunder - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
plunder yağmalamak v.
  • The family doctor or the multinational companies that keep plundering the health sector?
  • Aile hekimi mi yoksa sağlık sektörünü yağmalamaya devam eden çok uluslu şirketler mi?
  • Other countries too in old and new Europe are, however, guilty of plundering the natural resources of Africa.
  • Ancak eski ve yeni Avrupa'daki diğer ülkeler de Afrika'nın doğal kaynaklarını yağmalamaktan suçludur.
  • Thieves plundered the museum.
  • Hırsızlar müzeyi yağmaladılar.
Show More (1)
plunder talan etmek v.
  • The proposed measures will in no way affect industrial fishing that plunders the sea.
  • Önerilen tedbirler, denizi talan eden endüstriyel balıkçılığı hiçbir şekilde etkilemeyecektir.
  • Thieves plundered the museum.
  • Hırsızlar müzeyi talan ettiler.
Show More (-1)
plunder talan n.
  • A condemnation of the plundering carried out by the Mobuto regime.
  • Mobuto rejimi tarafından gerçekleştirilen talanın kınanması.
Show More (-2)