polemic - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
polemic polemik n.
  • I will not join in the German polemic, but wish the Danish Presidency good luck.
  • Alman polemiğine katılmayacağım ancak Danimarka Dönem Başkanlığına iyi şanslar diliyorum.
  • My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
  • Babamın küçük kütüphanesi çoğunlukla polemik ilahiyat kitaplarından oluşuyordu ve ben bunların çoğunu okudum.
Show More (-1)
polemic zıtlaşma n.
  • He was known for his skilful polemics, defending his controversial viewpoints.
  • Tartışmalı görüşlerini savunduğu ustalık gerektiren zıtlaşmalarıyla tanınıyordu.
Show More (-2)
polemic tartışma yazısı n.
  • The author wrote a polemic criticizing the government's policies.
  • Yazar, hükümetin politikalarını eleştiren bir tartışma yazısı yazdı.
Show More (-2)