Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
descent line
patlama kırığı
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
pulpit
kürsü
n.
We can preach morals from our ivory
pulpit,
but we have to realise that it does not work like that.
Fildişi
kürsümüzden
ahlak vaazları verebiliriz, ancak bunun böyle işlemediğini fark etmeliyiz.
Show More (-2)
İngilizce
Türkçe
1
pulpitis
pulpit
n.
The dentist said I had
pulpitis.
Diş hekimi benim
pulpitisim
olduğunu söyledi.
The dentist said I had
pulpitis.
Dişçi
pulpitis
olduğunu söyledi.
Show More (-1)