| 1 |
put out |
söndürmek |
v. |
|
- Tom managed to put out the fire by himself.
- Tom tek başına yangını söndürebildi.
- It took a long time to put out the fire.
- Yangını söndürmek uzun bir süre aldı.
- Tom quickly put out the fire.
- Tom hemen yangını söndürdü.
- Tom wasn't the one who put out the fire.
- Yangını söndüren kişi Tom değildi.
- This is the first time I've ever put out a fire with sand.
- İlk defa bir yangını kumla söndürüyorum.
- Tom helped put out the fire.
- Tom yangını söndürmeye yardım etti.
- Tom helped us put out the fire.
- Tom yangını söndürmemize yardım etti.
- He acted quickly and put out the fire.
- O hızla hareket etti ve yangını söndürdü.
- Would you please put out your cigarette?
- Lütfen sigaranızı söndürür müsünüz?
- The fire was put out immediately.
- Yangın derhal söndürüldü.
- It took the fireman almost two hours to put out the fire.
- İtfaiyecinin yangını söndürmesi neredeyse iki saat aldı.
- Put out your cigarette before you eat.
- Yemekten önce sigaranızı söndürün.
- Would you put out the candles?
- Mumları söndürür müsün?
- The wind and rain put out the fire.
- Rüzgar ve yağmur yangını söndürdü.
- Don't forget to put out the light before you go to bed.
- Yatağa gitmeden önce ışığı söndürmeyi unutma.
- Please remember to put out the light before you go to bed.
- Lütfen yatmaya gitmeden önce lambayı söndürmeyi unutmayın.
- Put out your cigarettes.
- Sigaralarınızı söndürün.
- Please remember to put out the light before you go to bed.
- Lütfen yatmadan önce ışığı söndürmeyi unutmayın.
- It took the fireman almost two hours to put out the fire.
- İtfaiyecinin yangını söndürmesi neredeyse iki saat sürdü.
- The firemen soon put out the fire.
- İtfaiyeciler kısa sürede yangını söndürdü.
- Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.
- Dan tezgahtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı.
- Tom quickly put out the fire.
- Tom çabucak yangını söndürdü.
- Tom managed to put out the fire with Mary's help.
- Tom, Mary'nin yardımıyla yangını söndürmeyi başardı.
- I want you to put out that cigarette.
- O sigarayı söndürmeni istiyorum.
- The fire was put out immediately.
- Yangın hemen söndürüldü.
- The house did not suffer much damage because the fire was quickly put out.
- Yangın çabucak söndürüldüğü için ev fazla zarar görmedi.
- Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.
- Dan tezgâhtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı.
- Tom wasn't the one who put out the fire.
- Yangını söndüren Tom değildi.
- The firefighters could not put out the fire at the industrial plant.
- İtfaiyeciler sanayi tesisindeki yangını söndüremedi.
- The fire was put out at the cost of a fireman's life.
- Yangın bir itfaiyecinin hayatı pahasına söndürüldü.
- Fortunately, the fire was put out before it became too serious.
- Neyse ki yangın çok ciddi bir hal almadan söndürüldü.
- Tom put out his cigarette.
- Tom sigarasını söndürdü.
- Tom managed to put out the fire by himself.
- Tom yangını kendi başına söndürmeyi başardı.
- I put out the fire.
- Yangını söndürdüm.
- Put out the candles before you go to bed.
- Yatmadan önce mumları söndürün.
- Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
- Yakında büyük tiyatroda ışıklar söndürülecek ve boş sahne hayaletlere terk edilecek.
- Put out the light.
- Işığı söndür.
- They worked together to put out the fire.
- Yangını söndürmek için birlikte çalıştılar.
- Be sure to put out the light before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce ışığı söndürdüğünüzden emin olun.
- The fire fighters put out the fire.
- İtfaiyeciler yangını söndürdü.
- They had to call the firefighters to put out the flames.
- Alevleri söndürmek için itfaiyecileri çağırmak zorunda kaldılar.
- Put out your cigarette before you eat.
- Yemek yemeden önce sigaranı söndür.
- The firefighter put out the fire quickly.
- İtfaiyeci çabucak yangını söndürdü.
- Don't forget to put out the light before you go to bed.
- Yatmadan önce ışığı söndürmeyi unutma.
- Tom put out the fire.
- Tom yangını söndürdü.
- The wind and the rain put out the fire.
- Rüzgar ve yağmur yangını söndürdü.
- Has the fire been put out?
- Yangın söndürüldü mü?
- Tom managed to put out the fire with Mary's help.
- Tom Mary'nin yardımıyla yangını söndürmeyi başardı.
- Dan put out the fire with a blanket.
- Dan yangını bir battaniye ile söndürdü.
- He acted quickly and put out the fire.
- Çabuk davrandı ve yangını söndürdü.
- I want you to put out your cigarette.
- Sigaranı söndürmeni istiyorum.
- Tom managed to put out the fire.
- Tom yangını söndürmeyi başardı.
- I want to put out the fire.
- Yangını söndürmek istiyorum.
- Put out the candles before you go to bed.
- Yatmaya gitmeden önce mumları söndür.
- Dan managed to put out the fire.
- Dan yangını söndürmeyi başardı.
- It took a long time to put out the fire.
- Yangını söndürmek uzun zaman aldı.
- Even if my house catches fire it would soon be put out.
- Evimde yangın çıksa bile kısa sürede söndürülür.
- The firefighter put out the fire quickly.
- İtfaiyeci yangını çabucak söndürdü.
- Would you put out the candles?
- Mumları söndürür müsünüz?
- The fire was put out before it got serious.
- Yangın ciddileşmeden söndürüldü.
- The house did not suffer much damage because the fire was quickly put out.
- Ev, yangın çabuk söndürüldüğü için fazla zarar görmedi.
Show More (58)
|
| 2 |
put out |
ateş söndürmek |
v. |
|
- I put out the fire.
- Ateşi söndürdüm.
- Dan put out the fire with a blanket.
- Dan bir battaniye ile ateşi söndürdü.
- Please don't forget to put out the fire before you go home.
- Lütfen eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.
- Don't forget to put out the fire!
- Ateşi söndürmeyi unutma!
- You had better put out the fire before you go to bed.
- Yatmadan önce ateşi söndürsen iyi olur.
- Tom put out the fire.
- Tom ateşi söndürdü.
- Tom helped us put out the fire.
- Tom ateşi söndürmemize yardım etti.
- Be sure to put out the fire before you leave.
- Ayrılmadan önce ateşi söndürdüğünden emin ol.
- Never forget to put out the fire.
- Asla ateşi söndürmeyi unutma.
- Tom helped put out the fire.
- Tom ateşi söndürmeye yardım etti.
- Don't forget to put out the fire.
- Ateşi söndürmeyi unutma.
- Please remember to put out the fire before you go home.
- Lütfen eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutmayın.
- Put out the fire.
- Ateşi söndürün.
- Please don't forget to put out the fire before you go home.
- Eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.
- Please remember to put out the fire before you go home.
- Lütfen eve gitmeden önce ateşi söndürmeyi unutma.
- Put out that fire.
- O ateşi söndür.
- Put out that fire.
- Şu ateşi söndür.
- Don't forget to put out the fire!
- Ateşi söndürmeyi unutma.
- The firemen soon put out the fire.
- İtfaiyeciler sonunda ateşi söndürdü.
- Never forget to put out the fire.
- Ateşi söndürmeyi asla unutma.
- Put out the fire.
- Ateşi söndür.
Show More (18)
|
| 3 |
put out |
çıkarmak |
v. |
|
- That trio has already put out five albums.
- O üçlü zaten beş albüm çıkardı.
- Tom has put out three albums.
- Tom üç tane albüm çıkardı.
- Tom has put out three albums.
- Tom üç albüm çıkardı.
- Overseas subsidiaries are putting out top-of the-line products.
- Yurt dışı şubeleri seçkin ürünler çıkarıyor.
- That trio has already put out five albums.
- Bu üçlü şimdiden beş albüm çıkardı.
- Tom put out his hand and stopped Mary.
- Tom elini çıkardı ve Mary'yi durdurdu.
- This publisher has put out some very good books.
- Bu yayıncı çok iyi kitaplar çıkardı.
Show More (4)
|
| 4 |
put out |
(bildiri vb) yayınlamak |
v. |
|
- They had no control over what other media put out.
- Diğer medyanın yayınladıkları üzerinde hiçbir kontrolleri yoktu.
Show More (-2)
|
| 5 |
put out |
vermek (ısı) |
v. |
|
- A grill puts out a lot of heat.
- Bir ızgara çok fazla ısı verir.
Show More (-2)
|
| 6 |
put out |
yaymak |
v. |
|
- A grill puts out a lot of heat.
- Bir ızgara çok ısı yayar.
Show More (-2)
|
