rarely - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
rarely nadiren adv.
  • I rarely cry around people.
  • Nadiren insanların yanında ağlarım.
  • Besides, ethical issues rarely arise in isolation in some moral vacuum.
  • Ayrıca, etik meseleler nadiren ahlaki bir boşlukta tek başına ortaya çıkar.
  • We have rarely seen such a miserly and nationalistic spectacle in this House!
  • Bu Meclis'te böylesine cimri ve milliyetçi bir gösteriyi nadiren gördük!
Show More (329)
rarely ender olarak adv.
  • I rarely see him.
  • Ben onu ender olarak görüyorum.
  • Tom rarely talks to anybody.
  • Tom biriyle ender olarak konuşur.
  • I rarely eat out.
  • Ben ender olarak dışarıda yerim.
Show More (1)