reduced - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
reduced indirimli adj.
  • He revealed the leader of his drug-dealing ring in exchange for a reduced sentence.
  • İndirimli ceza karşılığında, mensubu olduğu uyuşturucu ticareti şebekesinin liderini ifşa etmiştir.
  • We should state quite clearly that a passenger travelling at a reduced fare also has a right to full compensation.
  • İndirimli ücretle seyahat eden bir yolcunun da tam tazminat alma hakkına sahip olduğunu açıkça belirtmeliyiz.
  • It was in these that the Member States were allowed to apply the reduced rates of VAT.
  • Üye Devletlerin indirimli KDV oranlarını uygulamalarına bu şekilde izin verildi.
Show More (5)
reduced kısıtlı adj.
  • This should guarantee safe, pavement-level boarding by all persons of reduced mobility.
  • Bu, hareket kabiliyeti kısıtlı tüm kişilerin kaldırım seviyesinde güvenli bir şekilde binişini garanti altına almalıdır.
  • This should guarantee safe, pavement-level boarding by all persons of reduced mobility.
  • Bu, hareket kabiliyeti kısıtlı tüm kişilerin kaldırım seviyesinde güvenli binişini garanti etmelidir.
  • One of the objectives of the directive is to improve access to public transport for persons of reduced mobility.
  • Direktifin amaçlarından biri de hareket kabiliyeti kısıtlı kişilerin toplu taşımaya erişimini iyileştirmektir.
Show More (0)