Tureng - renew - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	renew	yenilemek	v.
	It is irresponsible of EU Member States to refuse to renew the embargo. AB Üye Devletlerinin ambargoyu yenilemeyi reddetmesi sorumsuzluktur. On the other hand, it would be perfectly suited to a place within a broad, renewed Euro-Mediterranean partnership. Öte yandan geniş ve yenilenmiş bir Avrupa-Akdeniz ortaklığı içinde yer almak için de son derece uygun olacaktır. No, we cannot, but for this very reason we must continue the fight with renewed energy. Hayır, yapamayız, ancak tam da bu nedenle mücadeleye yenilenmiş bir enerjiyle devam etmeliyiz. As an addendum to a framework agreement, no new mandate is required in order to renew a protocol. Bir çerçeve anlaşmanın eki olarak, bir protokolü yenilemek için yeni bir yetki gerekmez. Does the Commission intend to renew it? Komisyon bunu yenilemeye niyetli mi? The EU-Canada summit is a chance to renew this relationship. AB-Kanada zirvesi bu ilişkiyi yenilemek için bir fırsattır. First of all, should the original political objective not be renewed? Her şeyden önce, asıl siyasi hedefin yenilenmesi gerekmez mi? The existing bi-regional programme for SMEs exchanges, AL-INVEST, will be renewed on the basis of its success. KOBİ'lerin değişimine yönelik mevcut iki bölgeli program AL-INVEST, başarısı temelinde yenilenecektir. We must not, however, use the subsidies for renewing and converting the fishing fleet. Ancak sübvansiyonları balıkçılık filosunu yenilemek ve dönüştürmek için kullanmamalıyız. We are looking to renew this line once again. Bu hattı bir kez daha yenilemek istiyoruz. To that end, we must renew and enhance this European citizenship. Bu amaçla Avrupa vatandaşlığını yenilemeli ve geliştirmeliyiz. I hope we will see a renewed sense of urgency on the part of Council. Konsey'de yenilenmiş bir aciliyet duygusu göreceğimizi umuyorum. People around the world are craving peace and a renewed sense of security. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar barışa ve yenilenmiş bir güvenlik duygusuna hasret. We cannot have a situation in which France gives discounts on licences and other Member States renew licences. Fransa'nın lisanslarda indirim yaptığı ve diğer Üye Devletlerin lisansları yenilediği bir duruma sahip olamayız. That is why this country needs to be renewed from the roots upwards and young, democratic forces need to be supported. İşte bu yüzden bu ülkenin kökten yenilenmesi ve genç, demokratik güçlerin desteklenmesi gerekiyor. Secondly, the proximity policy, which will accrue renewed geostrategic importance after enlargement. İkinci olarak, genişlemeden sonra yenilenmiş jeostratejik önem kazanacak olan yakınlık politikası. The European Union and the Member States must renew their commitment to the women of the Mediterranean countries. Avrupa Birliği ve Üye Devletler Akdeniz ülkelerindeki kadınlara yönelik taahhütlerini yenilemelidir. Let us, together, take into the future this old Europe, which keeps on renewing itself! Gelin hep birlikte kendini sürekli yenileyen bu yaşlı Avrupa'yı geleceğe taşıyalım! Finally, let me renew an invitation to the Member States. Son olarak Üye Devletlere yönelik bir daveti yenilememe izin verin. In that context the OSCE is regarded as a busybody whose mandate should rather not be renewed. Bu bağlamda AGİT, görev süresinin yenilenmemesi gereken bir işgüzar olarak görülmektedir. Despite renewed promises, the impact studies are unofficial, biased and incomplete. Yenilenen vaatlere rağmen, etki çalışmaları gayri resmi, önyargılı ve eksiktir. The Council did renew, but in a weakened form, the sanctions against the regime. Konsey, rejime yönelik yaptırımları zayıflatılmış bir biçimde de olsa yeniledi. This resolution calls for us to renew our efforts. Bu karar çabalarımızı yenilememiz çağrısında bulunmaktadır. And as we wait upon Him, He promises to renew our strength so that we will be ready for the next season. Ve biz O'nu beklerken O da gelecek döneme hazır olmamız için gücümüzü yenileme sözü veriyor. Tom reminded Mary to renew her driver's license. Tom Mary'ye ehliyetini yenilemesini hatırlattı. Tom forgot to renew his passport. Tom pasaportunu yenilemeyi unuttu. The player's contract was renewed. Oyuncunun sözleşmesi yenilendi. Last month I renewed my driving license. Geçen ay sürücü ehliyetimi yeniledim. Her words renewed my courage. Onun sözleri cesaretimi yeniledi. Tom needs to renew his passport. Tom'un pasaportunu yenilemesi gerekiyor. Remember to renew your passport. Pasaportunuzu yenilemeyi unutmayın. Tom needs to renew his passport. Tom'un, pasaportunu yenilemesi gerekiyor. Curtains and carpets were renewed. Perdeler ve halılar yenilenmişti. I still need to renew my passport. Hala pasaportumu yenilemem gerekiyor. Tom renewed his driver's license three weeks ago. Tom ehliyetini üç hafta önce yeniledi. He renewed his driver's license two weeks ago. İki hafta önce ehliyetini yeniledi. Tom forgot to renew his visa. Tom vizesini yenilemeyi unuttu. I've got to get my license renewed. Ehliyetimi yenilemem lazım. I feel the desire to renew my ties with my native country. Kendi ülkemle bağlarımı yenileme arzusu duyuyorum. Tom needs to renew his driver's license. Tom'un ehliyetini yenilemesi gerekiyor. Tom needs to renew his passport before the fifteenth of next month. Tom'un önümüzdeki ayın on beşinden önce pasaportunu yenilemesi gerekiyor. Are you sure you have to renew your passport this year? Bu yıl pasaportunuzu yenilemeniz gerektiğinden emin misiniz? I have to renew my passport. Pasaportumu yenilemek zorundayım. Tom forgot to renew his visa. Tom vizesini yenilemeyi unutmuş. Tom wasn't sure they would renew his visa. Tom vizesini yenileyeceklerinden emin değildi. When does your passport need to be renewed? Pasaportunun ne zaman yenilenmesi gerekiyor? I had my licence renewed a week ago. Bir hafta önce ehliyetimi yeniledim. My contract probably won't be renewed. Kontratım muhtemelen yenilenmeyecek. Tell Tom that he needs to make sure he doesn't forget to renew his passport. Tom'a pasaportunu yenilemeyi unutmadığından emin olması gerektiğini söyle. I need to renew my ID card. Kimliğimi yenilemem gerekiyor. Last month I renewed my driving license. Geçen ay ehliyetimi yeniledim. He needs to renew his passport before the fifteenth of this month. Pasaportunu bu ayın on beşinden önce yenilemesi gerekiyor. I need to renew my passport. Pasaportumu yenilemem gerekiyor. I need to renew my subscription. Aboneliğimi yenilemem lazım. I still need to renew my passport. Hâlâ pasaportumu yenilemem gerekiyor. Are you sure you have to renew your passport this year? Bu yıl pasaportunu yenilemek zorunda olduğundan emin misin? I need to renew my ID card. Kimlik kartımı yenilemem gerekiyor. He needs to renew his passport before the fifteenth of this month. Bu ayın on beşinden önce pasaportunu yenilemesi gerekiyor. They renewed their vows on their 25th wedding anniversary. Onlar 25. evlilik yıldönümünde kendi yeminlerini yeniledi. I need to renew my subscription. Benim aboneliğimi yenilemem gerekiyor. I need to renew my passport. Pasaportumu yenilemeliyim. I haven't renewed my subscription. Aboneliğimi yenilemedim. Remember to renew your passport. Pasaportunu yenilemeyi unutma. When does your passport need to be renewed? Pasaportunuzun ne zaman yenilenmesi gerekiyor? The player's contract was renewed. Oyuncunun kontratı yenilendi. Are you going to renew your lease when it expires? Kira kontratınız bittiğinde yenileyecek misiniz? Tom started the day with renewed vigor. Tom güne yenilenmiş bir güçle başladı. Tom wasn't sure they would renew his visa. Tom onların onun vizesini yenileyeceklerinden emin değildi. Are you going to renew your lease when it expires? Kira sözleşmesi bittiği zaman onu yenileyecek misin? My contract probably won't be renewed. Sözleşmem muhtemelen yenilenmeyecek. I have to renew my passport. Pasaportumu yenilemem gerekiyor. It's time for you to renew your domain name. Alan adınızı yenilemenizin zamanı geldi. It's time for you to renew your domain name. Alan adınızı yenilemenizin vaktidir. Sami renewed his ablution. Sami abdestini yeniledi. Tom's contract wasn't renewed. Tom'un sözleşmesi yenilenmedi. Tom reminded Mary to renew her driver's license. Tom, Mary'ye ehliyetini yenilemesi gerektiğini hatırlattı. Show More (73)
2	renew	yenilenmek	v.
	We have voted to renew and increase funding to EUR 74.95m. Finansmanın yenilenmesi ve 74.95 milyon Avro'ya çıkarılması için oy kullandık. Considering the situation there, today's decision not to renew the embargo is extremely dangerous. Oradaki durum göz önünde bulundurulduğunda bugün alınan ambargonun yenilenmemesi kararı son derece tehlikelidir. Renewing the Financial Regulation is essential to improving the efficiency of administration. Mali Tüzüğün yenilenmesi, idarenin etkinliğinin arttırılması için elzemdir. The question of renewing the assessment criteria is therefore crucial. Değerlendirme kriterlerinin yenilenmesi konusu bu nedenle çok önemlidir. Show More (1)
3	renew	tazelemek	v.
	That is the price of establishing a blood chain that will renew the confidence of European citizens. Avrupa vatandaşlarının güvenini tazeleyecek bir kan zinciri kurmanın bedeli budur. Her words renewed my courage. Sözleri cesaretimi tazeledi. Sami renewed his ablution. Sami abdestini tazeledi. They renewed their vows on their 25th wedding anniversary. Evliliklerinin 25. yıldönümünde yeminlerini tazelediler. Show More (1)