resolute - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
resolute kararlı adj.
  • There is of course a need to be able to cooperate in taking such resolute action.
  • Elbette bu tür kararlı adımların atılmasında işbirliği yapabilmeye ihtiyaç vardır.
  • We should now be resolute in showing our solidarity in practical, cash-down terms.
  • Şimdi dayanışmamızı pratik ve nakit olarak gösterme konusunda kararlı olmalıyız.
  • The European Union has confounded the most sceptical critics with bold, resolute initiatives.
  • Avrupa Birliği cesur ve kararlı girişimleriyle en şüpheci eleştirmenleri bile şaşırtmıştır.
Show More (6)