secular - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
secular laik adj.
  • We live in a secular country.
  • Bizler laik bir ülkede yaşıyoruz.
  • In its constitution, the Federation of Nigeria describes itself as a secular State.
  • Nijerya Federasyonu, anayasasında kendisini laik bir devlet olarak tanımlamaktadır.
  • Finally, does Nigeria have a secular, democratic regime or a theocracy?
  • Son olarak, Nijerya laik, demokratik bir rejime mi yoksa teokrasiye mi sahiptir?
Show More (11)
secular seküler adj.
  • It is a good thing that we are affirming Europe's secular role in this way.
  • Avrupa'nın seküler rolünü bu şekilde teyit ediyor olmamız iyi bir şeydir.
  • I'm living a secular lifestyle.
  • Seküler bir hayat yaşıyorum.
  • January is the first month in the secular calendar.
  • Ocak seküler takvimdeki ilk aydır.
Show More (4)
secular manastır sistemine bağlı olmayan adj.
  • The secular priests don't belong to any religious institute.
  • Manastır sistemine bağlı olmayan din adamları herhangi bir dini kurumla ilişkili değildirler.
Show More (-2)