1 |
self-defense |
nefsi müdafaa |
n. |
|
- I killed Tom in self-defense.
- Tom'u nefsi müdafaa için öldürdüm.
- Tom claims that he shot Mary in self-defense.
- Tom, Mary'i nefsi müdafaa için vurduğunu iddia ediyor.
- She allegedly killed him in self-defense.
- İddiaya göre onu nefsi müdafaa için öldürdü.
- Tom claims he acted in self-defense.
- Tom yaptığının nefsi müdafaa olduğunu iddia etti.
- Tom told the police that he shot Mary in self-defense.
- Tom polise Mary'i nefsi müdafaa için vurduğunu söyledi.
- Tom claims he shot Mary in self-defense.
- Tom, Mary'i nefsi müdafaa için vurduğunu iddia ediyor.
- Layla killed in self-defense.
- Layla nefsi müdafaa için öldürdü.
- Tom killed someone in self-defense.
- Tom nefsi müdafaa için birini öldürdü.
- Tom claims that he acted in self-defense.
- Tom nefsi müdafaa yaptığını iddia ediyor.
- Tom claims he acted in self-defense.
- Tom nefsi müdafaa yaptığını iddia ediyor.
- Tom claimed he killed Mary in self-defense.
- Tom, Mary'yi nefsi müdafaa için öldürdüğünü iddia etti.
- I acted in self-defense.
- Nefsi müdafaa yaptım.
- Tom killed Mary in self-defense.
- Tom, Mary'i nefsi müdafaa için öldürdü.
- Tom said he shot Mary in self-defense.
- Tom, Mary'i nefsi müdafaa için vurduğunu söyledi.
Show More (11)
|
2 |
self-defense |
kendini savunma |
n. |
|
- I acted in self-defense.
- Kendimi savunmak için harekete geçtim.
- Layla killed in self-defense.
- Leyla kendini savunmak için öldürdü.
- The police established that Dan acted within the bounds of self-defense.
- Polis, Dan'in kendini savunma sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.
- Tom shot Mary in self-defense.
- Tom kendini savunmak için Mary'i vurdu.
- Tom took a self-defense class.
- Tom kendini savunma dersi aldı.
- Tom claims that he shot Mary in self-defense.
- Tom, Mary'yi kendini savunmak için vurduğunu iddia ediyor.
- You should learn self-defense.
- Kendini savunmayı öğrenmelisin.
- You should learn self-defense.
- Sen de kendini savunmayı öğrenmelisin.
- Tom told the police that he shot Mary in self-defense.
- Tom polise Mary'yi kendini savunma amacıyla vurduğunu söyledi.
Show More (6)
|
3 |
self-defense |
savunma |
n. |
|
- Tom took a self-defense class.
- Tom savunma dersi aldı.
Show More (-2)
|
4 |
self-defense |
meşru müdafaa |
n. |
|
- The police established that Dan acted within the bounds of self-defense.
- Polis, Dan'in meşru müdafaa sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.
Show More (-2)
|