|
- The Seville Conclusions are balanced conclusions.
- Sevilla Sonuçları dengeli sonuçlardır.
- In Seville, in any case, you had to ratify the Tampere agenda; you had to ratify its objectives after three years.
- Sevilla'da, her halükarda, Tampere gündemini onaylamak zorundaydınız; üç yıl sonra hedeflerini onaylamak zorundaydınız.
- That is what was done in Seville, as laid out from the outset in the programme of the Spanish Presidency.
- İspanya Dönem Başkanlığının programında en başından beri belirtildiği üzere Sevilla'da yapılan da buydu.
- Seville gave high priority to adopting measures to promote an accelerated return to Afghanistan.
- Seville, Afganistan'a dönüşün hızlandırılmasını teşvik edecek tedbirlerin alınmasına yüksek öncelik vermiştir.
- If Seville shows some generosity from our political leaders, our citizens will emulate that generosity in return.
- Eğer Sevilla siyasi liderlerimizden biraz cömertlik görürse, vatandaşlarımız da bu cömertliğe karşılık verecektir.
- I also welcome the statement in the Seville declaration concerning India and Pakistan.
- Sevilla deklarasyonunda Hindistan ve Pakistan ile ilgili olarak yer alan ifadeyi de memnuniyetle karşılıyorum.
- Is there any news since Seville?
- Sevilla'dan bu yana herhangi bir gelişme var mı?
- To this I would like to add a wish list for Seville.
- Buna Sevilla için bir dilek listesi eklemek istiyorum.
- Preparations for Johannesburg will be one of the main items for discussion at the Seville European Council in June.
- Johannesburg hazırlıkları Haziran ayında Sevilla'da yapılacak Avrupa Konseyi'nin ana tartışma konularından biri olacak.
- I have said what was agreed in Seville, and I take my stand on that.
- Sevilla'da kararlaştırılanları söyledim ve bu konudaki tavrımı ortaya koyuyorum.
- When the first dialogue was arranged in Seville, the two sides shared the costs of this event.
- İlk diyalog Sevilla'da düzenlendiğinde, iki taraf bu etkinliğin masraflarını paylaşmıştı.
- In Seville you have had to give the Interior Ministers homework with deadlines.
- Sevilla'da İçişleri Bakanlarına son teslim tarihleri olan ev ödevleri vermek zorunda kaldınız.
- In Seville, specific priorities were devised along with deadlines for adoption of the individual legal acts.
- Sevilla'da, münferit yasal düzenlemelerin kabul edilmesi için son tarihlerle birlikte belirli öncelikler belirlenmiştir.
- Little new action on immigration and asylum will emerge from Seville.
- Sevilla'dan göç ve iltica konusunda çok az yeni eylem çıkacak.
- The European Council in Seville will draw operational conclusions from it.
- Sevilla'daki AB Konseyi ise bundan operasyonel sonuçlar çıkaracaktır.
- The Seville European Council is important for the many reasons outlined in our resolutions here today.
- Sevilla Avrupa Konseyi, bugün burada aldığımız kararlarda belirtilen birçok nedenden dolayı önemlidir.
- The European Union will decide its final position here at the European Council in Seville.
- Avrupa Birliği nihai tutumunu burada, Sevilla'daki Avrupa Konseyi'nde belirleyecektir.
- The Seville European Council will therefore acknowledge this as well.
- Dolayısıyla Sevilla Avrupa Konseyi de bunu kabul edecektir.
- The Seville European Council marked a major commitment in the field of asylum.
- Sevilla Avrupa Konseyi iltica alanında önemli bir taahhüde imza attı.
- We succeeded in giving the summit a form which reflects the spirit and decisions of Seville.
- Zirveye Sevilla'nın ruhunu ve kararlarını yansıtan bir şekil vermeyi başardık.
- The European Council in Seville will draw operational conclusions from it.
- Sevilla'daki Avrupa Konseyi bundan operasyonel sonuçlar çıkaracaktır.
- I think this is the attitude we should adopt with regard to the forthcoming Council in Seville.
- Bence Sevilla'da yapılacak olan Konsey ile ilgili olarak benimsememiz gereken tutum budur.
- At Seville we shall report on the candidate countries' progress in implementing the acquis.
- Sevilla'da aday ülkelerin müktesebatı uygulama konusunda kaydettikleri ilerlemeyi rapor edeceğiz.
- The implementation of the Seville conclusions has been a task of the Danish Presidency.
- Sevilla sonuçlarının uygulanması Danimarka Dönem Başkanlığı'nın bir görevi olmuştur.
- I would just like to expand on the economic elements of the Seville European Council.
- Sevilla Avrupa Konseyi'nin ekonomik unsurlarını biraz daha açmak istiyorum.
- The European Union will decide its final position here at the European Council in Seville.
- Avrupa Birliği nihai tutumunu Sevilla'daki Avrupa Konseyi'nde belirleyecek.
- We look forward to that initiative appearing at the Seville summit.
- Bu girişimin Sevilla zirvesinde yer almasını dört gözle bekliyoruz.
- Of course, we do, however, have the Seville Summit decision on energy tax, for example.
- Bununla birlikte örneğin enerji vergisi konusunda Sevilla Zirvesi'nde alınan karar var.
- Furthermore, you have not included Tampere in your programme; you only refer to Seville.
- Ayrıca, programınızda Tampere'ye yer vermemişsiniz; sadece Sevilla'ya atıfta bulunuyorsunuz.
- From an Irish perspective, the Seville Summit was an important one.
- İrlanda açısından Sevilla Zirvesi önemli bir zirve olmuştur.
- The Seville European Council decided to reinforce the EU's efforts in this field.
- Sevilla Avrupa Konseyi, AB'nin bu alandaki çabalarını güçlendirme kararı aldı.
- I would like to know whether this area will be covered in Seville.
- Bu alanın Sevilla'da ele alınıp alınmayacağını bilmek istiyorum.
- Even the Seville Summit, which was supposed to be a milestone in combating illegal immigration, was a flop.
- Yasadışı göçle mücadelede bir dönüm noktası olması beklenen Sevilla Zirvesi bile fiyaskoyla sonuçlandı.
- I should like to encourage you to implement what was decided in Seville under your presidency.
- Başkanlığınız döneminde Sevilla'da alınan kararları uygulamanız için sizi teşvik etmek isterim.
- In Seville, however, France and Luxembourg blocked a more extensive opening-up of Council meetings.
- Ancak Sevilla'da Fransa ve Lüksemburg, Konsey toplantılarının daha kapsamlı bir şekilde açılmasını engelledi.
- I think this is the attitude we should adopt with regard to the forthcoming Council in Seville.
- Bence Sevilla'da yapılacak olan Konsey ile ilgili olarak benimsememiz gereken tutum da budur.
- We could say, nothing will come of Seville, but we will not.
- Sevilla'dan bir şey çıkmaz diyebiliriz ama demeyeceğiz.
- This is not on the Seville agenda.
- Bu Sevilla gündeminde yer almıyor.
- I am sure that Seville will deliver the response they are waiting for.
- Sevilla'nın bekledikleri yanıtı vereceğinden eminim.
- Between Barcelona and Seville, the Spanish Government has been informed that a general strike has been called.
- Barselona ve Sevilla arasında, İspanyol Hükümetine genel grev çağrısı yapıldığı bilgisi verildi.
- The Council will work towards meeting the deadline laid down in Seville for adoption of the proposal.
- Konsey, teklifin kabul edilmesi için Sevilla'da belirlenen son tarihe uyulması yönünde çalışacaktır.
- Where the Seville Summit is concerned, digital TV will be included in the Europe 2005 action plan.
- Sevilla Zirvesi söz konusu olduğunda, dijital TV Avrupa 2005 eylem planına dahil edilecektir.
- The implementation of the Seville conclusions has been a task of the Danish Presidency.
- Sevilla kararlarının uygulanması Danimarka Dönem Başkanlığının bir görevi olmuştur.
- Progress will be assessed at the Seville European Council in June.
- İlerleme Haziran ayındaki Sevilla Avrupa Konseyi'nde değerlendirilecek.
- The Seville European Council will have to address the issue of the political role of the Union once again.
- Sevilla Avrupa Konseyi, Birliğin siyasi rolü konusunu bir kez daha ele almak zorunda kalacaktır.
- Another matter that the Seville European Council dealt with was the ratification of the Treaty of Nice by Ireland.
- Sevilla Avrupa Konseyi'nin ele aldığı bir diğer konu da Nice Antlaşması'nın İrlanda tarafından onaylanmasıydı.
- The Seville European Council decided to reinforce the EU's efforts in this field.
- Sevilla Avrupa Konseyi, AB'nin bu alandaki çabalarını takviye etme kararı aldı.
- We will work on the basis of the frameworks laid down at the summit in Seville.
- Sevilla'daki zirvede ortaya konan çerçeveler temelinde çalışacağız.
- That is what is stated in paragraph 28 of the conclusions agreed in Seville.
- Seville'de mutabık kalınan sonuçların 28. paragrafında belirtilen de budur.
- We look forward to that initiative appearing at the Seville summit.
- Bu girişimin Sevilla zirvesinde ortaya çıkmasını dört gözle bekliyoruz.
- This has been approved by Parliament, it is a European Union position and it appears in the Seville conclusions.
- Bu Parlamento tarafından onaylanmıştır, bir Avrupa Birliği tutumudur ve Sevilla sonuçlarında yer almaktadır.
- This is what we expect from Seville.
- Seville'den beklediğimiz budur.
- From an Irish perspective, the Seville Summit was a most important one.
- İrlanda perspektifinden bakıldığında Sevilla Zirvesi çok önemliydi.
- Is there any news since Seville?
- Sevilla'dan bu yana herhangi bir haber var mı?
- There is of course a reference to Turkey in the Seville Conclusions.
- Sevilla Sonuçlarında elbette Türkiye'ye de atıfta bulunulmaktadır.
- Co-management is not on the Seville agenda.
- Ortak yönetim Sevilla'nın gündeminde yer almamaktadır.
- The Seville Summit was heralded as a new stage in the development of a European immigration and asylum policy.
- Sevilla Zirvesi, Avrupa göç ve sığınma politikasının geliştirilmesinde yeni bir aşama olarak müjdelendi.
- In Seville, however, France and Luxembourg blocked a more extensive opening-up of Council meetings.
- Ancak Sevilla'da Fransa ve Lüksemburg Konsey toplantılarının daha kapsamlı bir şekilde açılmasını engelledi.
- In view of this I welcome the declaration of Irish neutrality at the summit in Seville.
- Bu itibarla Sevilla'daki zirvede İrlanda'nın tarafsızlığını ilan etmesini memnuniyetle karşılıyorum.
- Nevertheless we all wish the summiteers in Seville every success in the challenges that lie ahead.
- Yine de hepimiz Sevilla'daki zirve toplantısına katılanlara önlerindeki zorlu görevlerde başarılar diliyoruz.
- One enlightening example was your refusal to recognise the general strike on the occasion of the Summit of Seville.
- Sevilla Zirvesi vesilesiyle yapılan genel grevi tanımayı reddetmeniz aydınlatıcı bir örnektir.
- In Seville, in any case, you had to ratify the Tampere agenda; you had to ratify its objectives after three years.
- Sevilla'da her halükarda Tampere gündemini onaylamak zorundaydınız; üç yıl sonra hedeflerini onaylamak zorundaydınız.
- However, the Presidency and the General Secretariat are continuing in their endeavours, as instructed in Seville.
- Bununla birlikte, Başkanlık ve Genel Sekreterlik Sevilla'da talimat verildiği üzere çalışmalarına devam etmektedir.
- Progress will be assessed at the Seville European Council in June.
- İlerleme Haziran ayındaki Sevilla Avrupa Konseyi'nde değerlendirilecektir.
- Secondly, I will comment on the perspectives in the run-up to the Seville European Council.
- İkinci olarak, Sevilla Avrupa Konseyi'ne giden süreçteki perspektifler hakkında yorum yapacağım.
- In view of this I welcome the declaration of Irish neutrality at the summit in Seville.
- Bu bağlamda, Sevilla'daki zirvede İrlanda'nın tarafsızlığını ilan etmesini memnuniyetle karşılıyorum.
- The Seville Declaration requires military operations to cease.
- Sevilla Deklarasyonu askeri operasyonların durdurulmasını gerektirmektedir.
- We could say, nothing will come of Seville, but we will not.
- Sevilla'dan bir şey çıkmayacağını söyleyebiliriz ama söylemeyeceğiz.
- Hopefully, the Spanish Presidency will manage to push through proposals in Seville that will comply with expectations.
- Umarım İspanya Dönem Başkanlığı Sevilla'da beklentilere uygun teklifler sunmayı başarır.
- The European Councils in Tampere, Laeken and Seville have represented a significant advance in the field of immigration.
- Tampere, Laeken ve Sevilla'daki Avrupa Konseyleri göç alanında önemli bir ilerlemeyi temsil etmiştir.
- We are now talking about the Seville Council and there are certain issues I would like to comment on.
- Şimdi Sevilla Konseyi hakkında konuşuyoruz ve yorum yapmak istediğim bazı konular var.
- At the summit in Seville we approved an ambitious timetable.
- Sevilla'daki zirvede iddialı bir zaman çizelgesini onayladık.
- Hopefully, we shall have agreed, in as little as two weeks' time in Seville, to take entirely practical initiatives.
- Umarım, Sevilla'da iki hafta gibi kısa bir süre içinde tamamen pratik girişimlerde bulunma konusunda anlaşmış oluruz.
- His wife is from Seville.
- Karısı Sevillalı.
- May I stop at Seville on the way?
- Ben yolda Sevilla'da durabilir miyim?
- May I stop at Seville on the way?
- Yolda Seville'de durabilir miyim?
Show More (73)
|
