|
- We had requested a report on sickness absence for this year.
- Bu yıl için hastalık devamsızlığıyla ilgili bir rapor talep etmiştik.
- Rates of sickness have increased dramatically.
- Hastalık oranları çarpıcı bir şekilde arttı.
- We had requested a report on sickness absence for this year.
- Bu yılki hastalık devamsızlığına ilişkin bir rapor talep etmiştik.
- His sickness struck him very hard and very fast.
- Hastalığı onu çok ağır ve çok hızlı etkiledi.
- His sickness struck him very hard and very fast.
- Hastalığı onu çok ağır ve hızlı bir şekilde vurdu.
- Sickness prevented him from going out.
- Hastalık onun dışarı çıkmasını engelledi.
- Sickness and health start with the mind.
- Hastalık ve sağlık zihinde başlar.
- The sickness worsened during the night.
- Hastalık geceleyin kötüleşti.
- She is absent because of sickness.
- Hastalığı nedeniyle burada değil.
- No matter how bad it gets, she won't die of that kind of sickness.
- Ne kadar kötü olursa olsun, bu tür bir hastalıktan ölmeyecek.
- There has been a lot of sickness in my family this winter.
- Bu kış ailemde çok fazla hastalık oldu.
- His long sickness ran him into debt.
- Uzun süren hastalığı onu borç batağına sürükledi.
- His sickness made it impossible for him to continue his study.
- Hastalığı çalışmasına devam etmesini imkansız kıldı.
- Health is not valued until sickness comes.
- Hastalık gelene kadar sağlığa değer verilmez.
- She is absent because of sickness.
- Hastalığı yüzünden gelemedi.
- Chicken pox is a common sickness in children.
- Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.
- The doctor said that this sickness is irremediable.
- Doktor bu hastalığın dermansız olduğunu söyledi.
- Fever indicates sickness.
- Ateş hastalığı gösterir.
- The sickness worsened during the night.
- Gece boyunca hastalık daha da kötüleşti.
- Germs can cause sickness.
- Mikroplar hastalığa neden olabilir.
- There's a spirit sickness among the Uyghurs.
- Uygurların arasında bir ruh hastalığı var.
- Sickness empties the wallet.
- Hastalık cüzdanı boşaltır.
- I am tired, from sickness and work.
- Hastalıktan ve işten dolayı yorgunum.
- Eating too much may lead to sickness.
- Çok fazla yeme hastalığa neden olabilir.
- He did not come on the pretext of sickness.
- O, hastalık bahanesiyle gelmedi.
- She was absent from school because of sickness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
- He did not come on the pretext of sickness.
- Hastalık bahanesiyle gelmedi.
- Chicken pox is a common sickness in children.
- Su çiçeği çocuklarda sık görülen bir hastalıktır.
- The doctor said that this sickness is irremediable.
- Doktor bu hastalığın düzeltilemez olduğunu söyledi.
- Health is not valued till sickness comes.
- Hastalık gelene kadar sağlığa değer verilmez.
- Sickness often results from eating too much.
- Hastalık genellikle çok yemekten kaynaklanır.
- After her sickness, she's only a shadow of her former self.
- Hastalığından sonra, eski halinin sadece bir gölgesi artık.
- Sickness often results from eating too much.
- Hastalık çoğunlukla çok yemekten kaynaklanır.
- She was absent from school because of sickness.
- Hastalık nedeniyle okula gitmedi.
- I am tired, from sickness and work.
- Hastalıktan ve çalışmadan yoruldum.
- The sickness has weakened your organism.
- Hastalık organizmanı zayıflatmış.
- He's absent due to his sickness.
- O hastalığı nedeniyle yok.
- There's a spirit sickness among the Uyghurs.
- Uygurlar arasında bir ruh hastalığı var.
- The sickness has weakened your organism.
- Hastalık, organizmanızı zayıf düşürdü.
- Dirty drinking water can cause sickness.
- Kirli içme suyu hastalığa neden olabilir.
- She was absent from school owing to sickness.
- Hastalığından dolayı okulda değildi.
- Health is not valued till sickness comes.
- Sağlık, hastalık gelene kadar kıymetli değildir.
- She is absent because of sickness.
- Hastalığından dolayı yok.
- He's absent due to his sickness.
- Hastalığından dolayı gelemedi.
- Eating too much may lead to sickness.
- Çok fazla yemek hastalığa yol açabilir.
- The rampant sickness spread to many countries.
- Yaygın hastalık birçok ülkeye yayıldı.
- Fever indicates sickness.
- Ateş hastalık gösterir.
Show More (44)
|