Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
reorder level
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
spying
casusluk
n.
Political
spying
is a greater threat than economic spying.
Politik
casusluk
ekonomik casusluktan daha büyük bir tehdittir.
He was never officially charged with
spying.
Hiçbir zaman resmi olarak
casuslukla
suçlanmadı.
Show More (-1)
2
spying
ajanlık
n.
I was accused of being a
spy.
Ajanlıkla
suçlandım.
Show More (-2)