|
- Strawberries need not be of the same size in Italy as in Finland.
- Çileklerin İtalya'da Finlandiya'daki ile aynı büyüklükte olması gerekmez.
- I remember the effect in my country when lorries of strawberries were overturned by French farmers.
- Fransız çiftçiler tarafından çilek yüklü kamyonların devrilmesinin ülkemde yarattığı etkiyi hatırlıyorum.
- At the moment, the strawberry regulation is too lightweight and should, in my view, be improved.
- Şu anda çilek yönetmeliği çok hafif ve bana göre iyileştirilmeli.
- I am able to report that it is still the strawberry season in the northern Member States.
- Kuzey Üye Devletlerde hala çilek mevsimi olduğunu bildirebilirim.
- Tom is allergic to strawberries.
- Tom'un çileğe alerjisi var.
- Tom put one strawberry on each cupcake.
- Tom her çöreğe bir çilek koydu.
- Strawberry juice is good for the memory.
- Çilek suyu bellek için iyidir.
- I love all berries, especially strawberries.
- Bütün meyveleri severim, özellikle de çileği.
- I have a friend who feeds his dog strawberries.
- Köpeğini çilekle besleyen bir arkadaşım var.
- We have run out of strawberries.
- Çileklerimiz bitti.
- Strawberries are expensive in the winter.
- Çilekler kışın pahalıdır.
- Vegetarians shouldn't eat strawberries.
- Vejetaryenler çilek yememeli.
- Tom dipped a strawberry in chocolate and then put it in his mouth.
- Tom bir çileği çikolataya batırdı ve sonra ağzına attı.
- I love strawberries.
- Çileği seviyorum.
- The basket was filled with strawberries.
- Sepet, çileklerle doluydu.
- How much are the strawberries?
- Çilekler ne kadar?
- Strawberries sell for a high price in the winter.
- Çilekler kışın yüksek fiyata satılır.
- Strawberries are made into jam.
- Çileklerden reçel yapılıyor.
- It's hard to eat just one strawberry.
- Sadece bir çilek yemek zor.
- An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.
- Genetik modifikasyona örnek olarak, çilek ve domateslere bu meyvelerin donmasını engellemek için balık genleri enjekte edilmesi verilebilir.
- Strawberries aren't only delicious, they're healthy.
- Çilekler sadece lezzetli değil, sağlıklılar.
- Guests had strawberry cheesecake for dessert.
- Misafirler tatlı olarak çilekli cheesecake yedi.
- Layla had a strawberry milkshake.
- Leyla çilekli bir milkshake içti.
- Tom sliced each strawberry carefully.
- Tom her bir çileği dikkatlice dilimledi.
- The basket was filled to the brim with strawberries.
- Sepet ağzına kadar çileklerle doluydu.
- He has a basket full of strawberries.
- Bir sepet dolusu çileği var.
- Strawberry juice is good for your memory.
- Çilek suyu hafızana iyi gelir.
- Tom sliced each strawberry carefully.
- Tom her çileği dikkatle dilimledi.
- They are picking strawberries.
- Çilek topluyorlar.
- For me, strawberries are more sour than lemons.
- Benim için çilekler limonlardan daha ekşi.
- I can't eat strawberries.
- Çilek yiyemem.
- Do you know how much strawberries cost right now?
- Şu an çileğin ne kadar tuttuğunu biliyor musun?
- I wonder what the average weight of a strawberry is.
- Acaba bir çileğin ortalama ağırlığı nedir?
- Strawberry juice is good for your memory.
- Çilek suyu hafızanız için iyidir.
- That's the biggest strawberry I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük çilek.
- Tom wished there was more than just one strawberry in his fruit salad.
- Tom, meyve salatasında sadece bir çilekten daha fazlası olmasını diledi.
- Strawberries are in season now.
- Çileklerin mevsimi geldi.
- Tom drank a strawberry milkshake.
- Tom çilekli bir milkshake içti.
- The basket was filled to the brim with strawberries.
- Sepet ağzına kadar çilekle doluydu.
- Tom and Marie's kids like strawberries.
- Tom ve Marie'nin çocukları çilek seviyor.
- I really like strawberries.
- Çilekleri çok severim.
- For me, strawberries are more sour than lemons.
- Benim için, çilek limondan daha ekşidir.
- Tom dropped a strawberry on the floor and Mary stepped on it.
- Tom yere bir çilek düşürdü ve Mary onun üstüne bastı.
- Layla had a strawberry milkshake.
- Layla çilekli milkshake içti.
- Do you like strawberries?
- Çilekleri sever misin?
- Tom was on a diet, so all he ate for dessert was one strawberry.
- Tom diyetteydi, bu yüzden tatlı için yediği tek şey bir çilekti.
- Tom is going to try to grow strawberries.
- Tom çilek yetiştirmeye çalışacak.
- What's your favorite dessert with strawberries?
- Çilekli favori tatlınız nedir?
- I wonder what the average weight of a strawberry is.
- Bir çileğin ortalama ağırlığının ne olduğunu merak ediyorum.
- Tom was on a diet, so all he ate for dessert was one strawberry.
- Tom diyetteydi, bu yüzden tatlı olarak sadece bir çilek yedi.
- Tom and Marie's kids like strawberries.
- Tom ve Marie'nin çocukları çilek sever.
- Tom dropped a strawberry on the floor and Mary stepped on it.
- Tom yere bir çilek düşürdü ve Mary üzerine bastı.
- A currant is smaller than a strawberry.
- Bir frenk üzümü bir çilekten küçüktür.
- Tom biked 30 km to the store to buy strawberries for his pregnant wife.
- Tom hamile karısına çilek almak için 30 km bisiklet sürerek markete gitti.
- Chocolate and strawberries eaten together is sheer heaven.
- Çikolata ve çileğin birlikte yenmesi tam bir cennettir.
- Tom put one strawberry on each cupcake.
- Tom her kekin üzerine bir çilek koydu.
- I love strawberries on Christmas cake.
- Noel pastasında çilekleri seviyorum.
- A currant is smaller than a strawberry.
- Frenk üzümü çilekten daha küçüktür.
- How much are the strawberries?
- Çilek ne kadar?
- Strawberries are now in season.
- Çilekler şimdi olgundur.
- Tom wished there was more than just one strawberry in his fruit salad.
- Tom meyve salatasında sadece bir çilekten daha fazlası olmasını diledi.
- Strawberries sell for a high price in the winter.
- Çilek kışın yüksek fiyata satılıyor.
- Tom and Mary's children like strawberries.
- Tom ve Mary'nin çocukları çilek seviyor.
- Tom ordered a strawberry shake.
- Tom çilekli dondurma sipariş etti.
- I love strawberries!
- Çileklere bayılırım!
- This is the first time I've seen a strawberry this huge.
- Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.
- What's your favorite dessert with strawberries?
- En sevdiğin çilekli tatlı nedir?
- Strawberries are now in season.
- Çileklerin mevsimi geldi.
- Tom and Mary's children like strawberries.
- Tom ve Mary'nin çocukları çilek sever.
- Strawberries are made into jam.
- Çilekler reçel yapılır.
- Do you like strawberries?
- Çilek sever misin?
- We went to gather strawberries.
- Çilek toplamaya gitmiştik.
- She likes strawberries and her sister likes apples.
- O çilek seviyor, kız kardeşi ise elma.
- Tom biked 30 km to the store to buy strawberries for his pregnant wife.
- Tom hamile eşine çilek almak için mağazaya kadar 30 km bisiklet sürdü.
- Where are the strawberries?
- Çilekler nerede?
- Do you know how much strawberries cost right now?
- Şu anda çileğin ne kadar olduğunu biliyor musunuz*
- I was picking strawberries in the garden.
- Bahçede çilek topluyordum.
- Strawberries and raspberries are both examples of an aggregate fruit.
- Çilek ve ahududu, her ikisi de toplu meyve örnekleridir.
- I love strawberries!
- Çilek severim!
- Tom grows strawberries in his garden.
- Tom bahçesinde çilek yetiştiriyor.
- Strawberries and raspberries are both examples of an aggregate fruit.
- Çilek ve ahududu, her ikisi de toplam meyve örnekleridir.
- Perhaps the three most popular ice cream flavors are vanilla, chocolate and strawberry.
- Belki de en popüler üç dondurma çeşidi vanilya, çikolata ve çilektir.
- I like strawberries.
- Çilek severim.
- Strawberries are in season at the moment.
- Şu anda çilek mevsimi.
- Right now, we have blueberries, blackberries, cherries, strawberries, peaches and nectarines.
- Şu anda yaban mersini, böğürtlen, kiraz, çilek, şeftali ve nektarinimiz var.
- I really like strawberries.
- Çilekler gerçekten hoşuma gider.
- Strawberry juice is good for the memory.
- Çilek suyu hafızaya iyi gelir.
- The box was full of strawberries.
- Kutu çilek doluydu.
- He has a basket full of strawberries.
- Onun çilek dolu bir sepeti var.
- Strawberries aren't only delicious, they're healthy.
- Çilekler sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlıklı.
- They grow strawberries in their greenhouse.
- Seralarında çilek yetiştiriyorlar.
- We have strawberry and chocolate cookies.
- Çilekli ve çikolatalı kurabiyelerimiz var.
- Tom ordered a strawberry shake.
- Tom çilekli frape sipariş etti.
- Tom is going to try to grow strawberries.
- Tom çilek yetiştirmeyi deneyecek.
- Why don't we buy some strawberries?
- Neden biraz çilek almıyoruz?
- Why don't we buy some strawberries?
- Neden çilek almıyoruz?
- It's hard to eat just one strawberry.
- Sadece bir çilek yemek çok zor.
- I was picking strawberries in the garden.
- Ben bahçede çilek topluyordum.
- Strawberries are small, red fruit that are normally eaten in Spring.
- Çilekler normalde ilkbaharda yenen küçük, kırmızı meyvelerdir.
- They grow strawberries in their greenhouse.
- Onlar serada çilek yetiştirir.
- The basket was filled with strawberries.
- Sepet çilekle doluydu.
- I love strawberries.
- Çilekleri severim.
- I was eating some strawberries.
- Biraz çilek yiyordum.
- I can't eat strawberries.
- Çilek yiyemiyorum.
- It's strawberry season.
- Çilek mevsimi.
- Strawberries are in season at the moment.
- Şimdi çilek mevsimi.
- This is the first time I've seen a strawberry this huge.
- İlk defa bu kadar büyük bir çilek görüyorum.
- Tom grows strawberries in his garden.
- Tom bahçesinde çilek yetiştirir.
- Strawberries are in season now.
- Şimdi çilek sezonudur.
- Tom likes strawberries.
- Tom çilek sever.
- When he was 14, he started to plant strawberries.
- 14 yaşındayken çilek ekmeye başladı.
- Chocolate and strawberries eaten together is sheer heaven.
- Birlikte yenilen çikolata ve çilek cennetin ta kendisidir.
- Tom drank a strawberry milkshake.
- Tom çilekli milkshake içti.
Show More (110)
|