|
- If there is no sanction, what we do remains purely symbolic and has no legal foundation.
- Yaptırım yoksa yaptıklarımız tamamen sembolik kalır ve yasal bir dayanağı yoktur.
- This initiative has a political and a symbolic side.
- Bu girişimin siyasi ve sembolik bir yönü bulunmaktadır.
- I believe it will have very great symbolic value indeed.
- Bunun gerçekten de çok büyük bir sembolik değeri olacağına inanıyorum.
- But anyway, a symbolic presence counts for something as well, of course.
- Ama yine de sembolik varlığın da bir anlamı var elbette.
- It is indeed symbolic that the issue of terrorism should be dealt with by these two committees.
- Terörizm konusunun bu iki komite tarafından ele alınması gerçekten de semboliktir.
- In my view, the European Year of Education through Sport is of political, practical and symbolic importance.
- Benim görüşüme göre Avrupa Spor Yoluyla Eğitim Yılı siyasi, pratik ve sembolik bir öneme sahiptir.
- Lastly, it is of symbolic importance, because 2004 is an Olympic year.
- Son olarak 2004 Olimpiyat yılı olduğu için sembolik bir öneme sahiptir.
- He has already mentioned the great symbolic significance of this place.
- Bu yerin büyük sembolik öneminden daha önce bahsetmişti.
- Lastly, it is of symbolic importance because 2004 is an Olympic year.
- Son olarak, 2004 Olimpiyat yılı olduğu için sembolik bir öneme sahiptir.
- The destruction of cultural heritage in Hebron is very symbolic.
- Halil'deki kültürel mirasın yok edilmesi çok semboliktir.
- We are delighted with this decision, which is of unquestionable symbolic value.
- Sembolik değeri tartışılmaz olan bu karardan memnuniyet duyuyoruz.
- The destruction of cultural heritage in Hebron is very symbolic.
- El Halil'deki kültürel mirasın tahrip edilmesi çok semboliktir.
- An agency is more difficult to close down, partly because of its symbolic value for the host country.
- Bir ajansın kapatılması, kısmen ev sahibi ülke için sembolik değeri nedeniyle daha zordur.
- That is a symbolic and clear difference.
- Bu sembolik ve açık bir farktır.
- I do not know whether it is symbolic, but it is blank!
- Sembolik olup olmadığını bilmiyorum ama boş!
- This is a great, powerful and symbolic act.
- Bu güçlü, büyük ve sembolik bir eylemdir.
- Each material has a symbolic connection with the planet and therefore could serve as a vehicle for its energy.
- Her malzemenin gezegenle sembolik bir bağlantısı vardır ve bu nedenle onun enerjisi için bir araç görevi görebilir.
- Each material has a symbolic connection with the planet and therefore could serve as a vehicle for its energy.
- Her malzemenin gezegenle sembolik bir bağlantısı var ve bu nedenle onun enerjisi için bir araç görevi görebilir.
- Each material has a symbolic connection with the planet and therefore could serve as a vehicle for its energy.
- Her malzeme gezegenle sembolik bir bağa sahiptir ve bu nedenle enerjisinin bir aracı olarak hizmet edebilir.
- This is a great, powerful and symbolic act.
- Bu eylem büyük, güçlü ve sembolik bir eylemdir.
- This is a great, powerful and symbolic act.
- Bu büyük, güçlü ve sembolik bir eylemdir.
- Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
- Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
- Jerusalem is a symbolic city for Muslims, Christians, and Jews.
- Kudüs Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için sembolik bir şehirdir.
- Might it happen to be a large symbolic grove of trees?
- Sembolik büyük bir ağaç korusu olabilir mi?
- Might it happen to be a large symbolic grove of trees?
- Büyük bir sembolik ağaç korusu olabilir mi?
Show More (22)
|
