|
- That is three times the number of people killed in all the wars fought in the entire 20th century.
- Bu sayı, 20. yüzyılın tamamında yapılan tüm savaşlarda ölen insan sayısının üç katıdır.
- In the Baltic Sea, we could have fished three times as much as we are doing today.
- Baltık Denizi'nde bugün yaptığımızın üç katı kadar balık avlayabilirdik.
- In the United Kingdom a packet of cigarettes costs twice or three times as much as it does in Luxembourg.
- Birleşik Krallık'ta bir paket sigaranın fiyatı Lüksemburg'dakinin iki ya da üç katıdır.
- It would be two or three times his annual turnover.
- Yıllık cirosunun iki ya da üç katı olacaktır.
- The teacher has three times as many books as I do.
- Öğretmen benim sahip olduğumun üç katı kadar çok kitaba sahip.
- I have three times as many books as Tom does.
- Tom'un sahip olduğunun üç katı kadar çok sayıda kitaba sahibim.
- Tom drank about three times as much as Mary.
- Tom, Mary'nin üç katı kadar içti.
- I have spent three times as much money as you spent.
- Senin harcadığının üç katı para harcadım.
- His house is three times as big as mine.
- Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.
- I want a box three times as large as this.
- Bunun üç katı kadar büyük bir kutu istiyorum.
- I spent three times as much money as you spent.
- Senin harcadığının üç katı para harcadım.
- I spent three times as much money as you spent.
- Ben senin harcadığının üç katı kadar çok para harcadım.
- The deer is three times as heavy as Jane.
- Geyik, Jane'in üç katı kadar ağırdır.
- Tom earns three times what I do.
- Tom benim kazandığımın üç katı kazanır.
- I want a box three times as large as this.
- Bunun üç katı büyüklüğünde bir kutu istiyorum.
- My room is three times as large as yours.
- Odam seninkinin üç katı.
- This bridge is three times as long as that bridge.
- Bu köprü o köprünün üç katı kadar uzun.
- Tom has three times as many CDs as Mary does.
- Tom Mary'nin sahip olduğunun üç katı kadar çok CD'ye sahip.
- This box is three times as big as that one.
- Bu kutu, şunun üç katı büyüklüğünde.
- It's worth three times that much.
- Üç katı değerinde.
- Your car is three times as big as this one.
- Senin araban bunun üç katı büyüklüğünde.
- Tom earns three times as much as I do.
- Tom benim kazandığımın üç katı fazla kazanır.
- A lion is certainly much stronger than a sole hyena but there were three times as many hyenas there as lions.
- Bir aslan kesinlikle tek bir sırtlandan çok daha güçlüdür ama orada aslanların üç katı kadar sırtlan vardı.
- Your car is three times as big as this one.
- Senin araban bunun üç katı kadar büyük.
- His camera is three times as expensive as mine.
- Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.
- Tom spent three times as much as I did.
- Tom benim harcadığımın üç katı kadar çok harcadı.
- Tom drank about three times as much as Mary.
- Tom, yaklaşık Mary'nin üç katı kadar içti.
- I have about three times as many books as Tom.
- Benim Tom'un üç katı kadar kitabım var.
- Your house is three times as large as mine.
- Senin evin benimkinin üç katı büyüklüğünde.
- I have three times as many books as you do.
- Senin sahip olduğunun üç katı kadar çok sayıda kitabım var.
- It's worth three times that much.
- Bu onun üç katı eder.
- This box is three times as big as that one.
- Bu kutu diğerinin üç katı büyüklüğünde.
- A lion is certainly much stronger than a sole hyena but there were three times as many hyenas there as lions.
- Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı.
Show More (30)
|