| 1 |
tour |
tur |
n. |
|
- In many ways the enlargement of the European Union is comparable to the tour de France.
- Avrupa Birliği'nin genişlemesi pek çok açıdan Fransa Bisiklet Turu ile karşılaştırılabilir.
- This, while the Chinese leader is currently on a glorious tour of the European Union.
- Üstelik Çin lideri şu anda Avrupa Birliği'nde görkemli bir tura çıkmışken.
- In the middle of the tour, they became separated from the main group.
- Turun ortasında onlar ana gruptan ayrıldılar.
- Do you have one-day tours?
- Tek günlük turlarınız var mı?
- They had plenty of money for the tour.
- Tur için bolca paraları vardı.
- If it rains tomorrow, the tour will be cancelled.
- Yarın yağmur yağarsa tur iptal olur.
- Does this cave tour look interesting?
- Bu mağara turu ilginç görünüyor mu?
- Marcel Kittel has won the first stage of the Tour de France.
- Marcel Kittel Fransa Turu'nun ilk etabını kazandı.
- We'll leave the hotel after the tour.
- Turdan sonra otelden ayrılıyoruz.
- My aunt won an all-expenses-paid tour of Hawaii.
- Teyzem tüm masrafları ödenmiş bir Hawaii turu kazandı.
- I fell behind on my tour group.
- Tur grubumun gerisinde kaldım.
- The band are very excited about their upcoming tour.
- Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı.
- Do you offer any all-day tours?
- Tüm gün süren turlarınız var mı?
- Did you enjoy the tour?
- Turdan keyif aldınız mı?
- Did you enjoy the tour?
- Turdan hoşlandın mı?
- Are there any tours of the city?
- Şehirde hiç tur var mı?
- How much is the tour per person?
- Kişi başı tur ne kadar?
- Marcel Kittel has won the first stage of the Tour de France.
- Marcel Kittel, Fransa Bisiklet Turu'nun ilk aşamasını kazandı.
- How much is the tour?
- Tur ne kadar?
- How much is the tour per person?
- Kişi başına tur kaç para?
- I was on a tour.
- Turdaydım.
- The tour's going great.
- Tur harika gidiyor.
- If it rains tomorrow, the tour will be cancelled.
- Yarın yağmur yağarsa tur iptal edilecek.
- Do you have one-day tours?
- Bir günlük turlarınız var mı?
- What places does that tour visit?
- O tur hangi yerleri ziyaret ediyor?
- That tour already has a waiting list.
- O turun şimdiden bir yedek listesi var.
- We'll leave the hotel after the tour.
- Turdan sonra otelden ayrılacağız.
- I was on a tour.
- Bir turdaydım.
- After a little time off, I plan to go on another concert tour.
- Bir süre sonra, bir konser turuna daha gitmeyi planlıyorum.
- Do you offer any half-day tours?
- Yarım günlük turlarınız var mı?
- Can I buy tickets on the day of the tour?
- Biletleri tur günü satın alabilir miyim?
- In the middle of the tour, they became separated from the main group.
- Turun ortasında ana gruptan ayrıldılar.
- Contador won the yellow jersey in the Tour de France.
- Contador Fransa Turu'nda sarı mayoyu kazandı.
- During the tour he broke apart from the group and found his own way.
- Tur sırasında gruptan ayrıldı ve kendi yolunu buldu.
- We took a tour of the British Parliament.
- İngiliz Parlamentosu'nda bir tur attık.
- I'm going to take you on a tour.
- Seni bir tura çıkaracağım.
- They had plenty of money for the tour.
- Tur için çok paraları var.
- Would you like a tour?
- Bir tur ister misin?
- Would you like a tour?
- Bir tur ister misiniz?
- Do you have any day tours?
- Hiç günlük turunuz var mı?
- That tour already has a waiting list.
- O turun zaten bir yedek listesi var.
- He conducted us on a tour around the lake.
- O, gölün çevresinde bir tur düzenledi.
- Is Tom going on tour?
- Tom tura çıkıyor mu?
- After a little time off, I plan to go on another concert tour.
- Biraz ara verdikten sonra, başka bir konser turuna çıkmayı planlıyorum.
- How much is the tour per person?
- Tur kişi başı ne kadar?
- Do you offer any day tours?
- Gündüz turları düzenliyor musunuz?
- Did you enjoy your tour?
- Turundan keyif aldın mı?
- Furthermore, even after the company information session, we sometimes hold company tours.
- Dahası, şirket bilgilendirme oturumundan sonra bile bazen şirket turları düzenliyoruz.
- How much is this tour per person?
- Bu tur kişi başı ne kadar?
- Do you have any sightseeing tours of this town?
- Bu şehirde gezi turlarınız var mı?
- Is the tour going well?
- Tur iyi gidiyor mu?
- How much is this tour per person?
- Bu turun kişi başı fiyatı ne kadar?
- Can I buy tickets on the day of the tour?
- Tur gününde biletleri alabilir miyim?
- I joined the study tour.
- Araştırma turuna katıldım.
- Do you have any sightseeing tours of this town?
- Bu kasabada gezi turlarınız var mı?
- Do you have any day tours?
- Günübirlik turlarınız var mı?
Show More (53)
|
| 2 |
tour |
gezmek |
v. |
|
- We hope that you have been able to adhere to that position after that tour of the various capital cities.
- Çeşitli başkentleri gezdikten sonra bu tutuma bağlı kalabildiğinizi umuyoruz.
- Earlier this year, in the very shadow of this building, I toured the local food markets with a food safety expert.
- Bu yılın başlarında, bu binanın gölgesinde, bir gıda güvenliği uzmanıyla birlikte yerel gıda pazarlarını gezdim.
- Prime Minister Verhofstadt has toured the capital cities and paid a visit to Madrid yesterday.
- Başkentleri gezen Başbakan Verhofstadt dün Madrid'i ziyaret etti.
- I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- ABD'deki kitapçıları gezmek için sabırsızlanıyorum.
- We toured all the major cities.
- Bütün büyük şehirleri gezdik.
- We toured all the major cities.
- Biz bütün büyük şehirleri gezdik.
- Tom is still touring with Mary's band.
- Tom hâlâ Mary'nin grubuyla geziyor.
- Tom is touring with Mary's band.
- Tom Mary'nin grubuyla geziyor.
Show More (5)
|
| 3 |
tour |
turneye çıkmak |
v. |
|
- We had all these things in common, which is probably why we ended up roommates when we first started touring.
- Bütün bunlarda ortak noktalarımız vardı, ve muhtemelen turneye çıktığımızda oda arkadaşı olmamızın nedeni de buydu.
- Tom is touring with Mary's band.
- Tom, Mary'nin grubuyla turnede.
- Tom is still touring with Mary's band.
- Tom hala Mary'nin grubuyla turnede.
Show More (0)
|
| 4 |
tour |
turne |
n. |
|
- The band are very excited about their upcoming tour.
- Grup yaklaşan turneleri için çok heyecanlı.
- The successful concert tour established her reputation as a singer.
- Başarılı konser turnesi, onun şarkıcı olarak ünlenmesini sağladı.
- Is the tour going well?
- Turne iyi gidiyor mu?
Show More (0)
|
| 5 |
tour |
gezi |
n. |
|
- I'm going to take you on a tour.
- Seni bir geziye çıkaracağım.
- I joined the study tour.
- Eğitim gezisine katıldım.
- Did you enjoy your tour?
- Gezinizden memnun kaldınız mı?
Show More (0)
|
| 6 |
tour |
gezinmek |
n. |
|
- I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Show More (-2)
|
