trample - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
trample çiğnemek (ayak altında) v.
  • My group fears that the politicians will be trampled underfoot by the military.
  • Grubum, siyasetçilerin ordu tarafından ayaklar altına alınacağından korkuyor.
  • How do we respond to people who by their words trample our free and democratic system of government underfoot?
  • Sözleriyle özgür ve demokratik hükümet sistemimizi ayaklar altına alan insanlara nasıl karşılık vereceğiz?
  • Currently freedom of expression is being trampled by the Cambodian authorities.
  • Şu anda ifade özgürlüğü Kamboçyalı yetkililer tarafından ayaklar altına alınmaktadır.
Show More (1)
trample çiğnemek v.
  • Trampling over human rights today paves the way for conflict tomorrow.
  • Bugün insan haklarının çiğnenmesi yarın çatışmaya zemin hazırlar.
  • Lorries have been opened, to reveal dead animals inside, with other animals trampling upon them.
  • Kamyonlar açıldığında içlerinde ölü hayvanların olduğu ve diğer hayvanların onları çiğnediği görülmüştür.
  • But a cultural tradition cannot be used as an alibi for trampling all over human rights.
  • Ancak kültürel bir gelenek, insan haklarını çiğnemek için bir mazeret olarak kullanılamaz.
Show More (1)
trample ezilmek v.
  • Tom was trampled by a wild hippopotamus.
  • Tom vahşi bir hipopotam tarafından ezildi.
  • They were trampled by the crowd.
  • Kalabalık tarafından ezildiler.
  • Tom was trampled by a wild hippopotamus.
  • Tom vahşi bir su aygırı tarafından ezildi.
Show More (0)
trample basmak v.
  • Don't trample on the grass.
  • Çimlere basmayın.
Show More (-2)