|
- I have tried to explain this idea in recital M of my report in particular.
- Raporumun özellikle M bölümünde bu fikri açıklamaya çalıştım.
- I shall try to explain what I mean.
- Ne demek istediğimi açıklamaya çalışacağım.
- Try to explain this.
- Bunu açıklamaya çalış.
- I'll try to explain everything to Tom.
- Tom'a her şeyi açıklamaya çalışacağım.
- I'll try to explain it to the best of my ability.
- Elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.
- I've tried to explain it to Tom.
- Tom'a açıklamaya çalıştım.
- Tom tried to explain the situation to Mary.
- Tom durumu Mary'ye açıklamaya çalıştı.
- Tom is trying to explain everything to Mary.
- Tom her şeyi Mary'ye açıklamaya çalışıyor.
- I'll try to explain it to you to the best of my ability.
- Sana elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.
- I'm trying to explain this to you so you can understand it.
- Anlayabilmen için bunu sana açıklamaya çalışıyorum.
- I've tried to explain it to Tom.
- Bunu Tom'a açıklamaya çalıştım.
- Tom tried to explain everything to Mary, but she wouldn't listen.
- Tom Mary'ye her şeyi açıklamaya çalıştı ama Mary dinlemedi.
- Let me try to explain it to you.
- Onu sana açıklamaya çalışayım.
- Tom tried to explain that to Mary.
- Tom bunu Mary'ye açıklamaya çalıştı.
- Try to explain this.
- Bunu açıklamaya çalışın.
- Try to explain.
- Açıklamaya çalış.
- Tom tried to explain what was happening to Mary.
- Tom, Mary'ye neler olduğunu açıklamaya çalıştı.
- Tom tried to explain his idea to Mary.
- Tom fikrini Mary'ye açıklamaya çalıştı.
- Tom tried to explain to Mary how to solve the puzzle.
- Tom, Mary'ye bulmacayı nasıl çözeceğini açıklamaya çalıştı.
- Sami was trying to explain some Quranic verses to Layla.
- Sami, Leyla'ya bazı Kuran ayetlerini açıklamaya çalışıyordu.
- Let me try to explain.
- Açıklamaya çalışayım.
- I'm trying to explain this to you so you can understand it.
- Onu anlayabilmen için bunu sana açıklamaya çalışıyorum.
- Sami tried to explain that to everyone.
- Sami bunu herkese açıklamaya çalıştı.
- The excited woman tried to explain the accident all in one breath.
- Heyecanlı kadın kazayı bir nefeste açıklamaya çalıştı.
- I've been trying to explain to Tom what needs to be done.
- Ne yapılması gerektiğini Tom'a açıklamaya çalışıyorum.
- Sami tried to explain that to everyone.
- Sam onu herkese açıklamaya çalıştı.
- I'll try to explain it to the best of my ability.
- Elimden geldiğince onu açıklamaya çalışacağım.
- Tom tried to explain everything to Mary, but she wouldn't listen.
- Tom, Mary'ye her şeyi açıklamaya çalıştı ama o dinlemedi.
- Tom tried to explain everything to Mary.
- Tom, Mary'ye her şeyi açıklamaya çalıştı.
- I've been trying to explain to Tom that he needs an appointment.
- Ben Tom'a onun bir randevuya ihtiyacı olduğunu açıklamaya çalışıyorum.
- Tom is trying to explain everything to Mary.
- Tom, Mary'ye her şeyi açıklamaya çalışıyor.
- Even though Tom tried to explain it to Mary, she still couldn't understand.
- Tom, Mary'ye açıklamaya çalışsa da Mary yine de anlayamadı.
- Let me try to explain it to you.
- Sana açıklamaya çalışayım.
- I'll try to explain it to you to the best of my ability.
- Elimden geldiği kadar onu sana açıklamaya çalışacağım.
Show More (31)
|