unmitigated - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
unmitigated tam anlamıyla adj.
  • The Union's management of its own fisheries resources has been an unmitigated disaster.
  • Birliğin kendi balıkçılık kaynaklarını yönetmesi tam anlamıyla bir felaket olmuştur.
  • The CFP has been an unmitigated environmental disaster.
  • OBP, tam anlamıyla bir çevre felaketi olmuştur.
  • His speech was an unmitigated disaster.
  • Onun konuşması tam anlamıyla bir felaketti.
Show More (0)
unmitigated kesin adj.
  • This unmitigated rejection poses a problem, however.
  • Ancak bu kesin ret bir sorun teşkil etmektedir.
Show More (-2)