Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
unwise
mantıksız
adj.
I felt that the plan was
unwise.
Planın
mantıksız
olduğunu hissettim.
It would be
unwise
to do that.
Bunu yapmak çok
mantıksızca
olurdu.
I think that would be very
unwise.
Çok
mantıksız
olacağını düşünüyorum.
Show More (0)
2
unwise
akılsızca
adj.
These
unwise
words evidently caused North Korea to believe they were on George Bush's hit list.
Bu
akılsızca
sözler Kuzey Kore'nin George Bush'un hedef listesinde olduğuna inanmasına neden oldu.
The Chechen terrorists were most
unwise
in deciding to attack the theatre in Moscow.
Çeçen teröristler Moskova'daki tiyatroya saldırmaya karar vermekle çok
akılsızca
davrandılar.
Show More (-1)