Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
nachträgerisch
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
veiled
üstü kapalı
adj.
Tom made a
veiled
threat.
Tom
üstü kapalı
bir tehdit savurdu.
Is that a
veiled
threat?
Bu
üstü kapalı
bir tehdit mi?
Tom made a
veiled
threat.
Tom
üstü kapalı
tehditte bulundu.
Is that a
veiled
threat?
Üstü kapalı
bir tehdit mi bu?
Show More (1)
2
veiled
örtülü
adj.
The latter is done under the
veiled
indictment of subversive activities.
İkincisi, yıkıcı faaliyetlerin
örtülü
iddianamesi altında yapılmaktadır.
The latter is done under the
veiled
indictment of subversive activities.
İkincisi, yıkıcı faaliyetler gibi üstü
örtülü
bir itham altında yapılmaktadır.
Show More (-1)