|
- This is very easy because they are two very good reports written by two very good parliamentarians.
- Bu çok kolay çünkü bunlar çok iyi iki parlamenter tarafından yazılmış çok iyi iki rapor.
- It is a very low threshold; it is very easy to go back to a full normal procedure.
- Bu çok düşük bir eşiktir; tamamen normal bir prosedüre geri dönmek çok kolaydır.
- It is very easy to be wise in hindsight.
- Geriye dönüp baktığınızda bilge olmak çok kolaydır.
- Finding the right channels to do that is not very easy.
- Bunu yapmak için doğru kanalları bulmak çok kolay değil.
- It is very easy to say that there is no problem or that, if there is, then it is someone else's problem.
- Bir sorun olmadığını ya da varsa bile bunun başkasının sorunu olduğunu söylemek çok kolaydır.
- It is a very low threshold; it is very easy to go back to a full normal procedure.
- Bu çok düşük bir eşik; tamamen normal bir prosedüre geri dönmek çok kolay.
- It would be very easy to draw on legal arguments.
- Hukuki argümanlara başvurmak çok kolay olurdu.
- It is very easy to confirm this, because I was present for the roll-call votes.
- Bunu teyit etmek çok kolay çünkü yoklama oylamalarında hazır bulundum.
- We have a question of extraterritoriality to discuss with these kinds of sanctions, and this is not very easy.
- Bu tür yaptırımlarla ilgili olarak tartışmamız gereken bir ülke dışılık sorunu var ve bu çok kolay değil.
- We have a question of extraterritoriality to discuss with these kinds of sanctions, and this is not very easy.
- Bu tür yaptırımlarla ilgili olarak tartışmamız gereken bir ülke dışılık meselesi var ve bu çok kolay değil.
- This soup is very easy to digest and doesn't cause any undesired effects.
- Bu çorbanın sindirimi çok kolaydır ve herhangi bir istenmeyen etkiye neden olmaz.
- This soup is very easy to digest and doesn't cause any undesired effects.
- Bu çorba çok kolay hazmedilir ve istenmeyen etkilere sebebiyet vermez.
- It was very easy for man to hunt a slow, lumbering large animal.
- Yavaş, hantal büyük bir hayvanı avlamak insanoğlu için çok kolaydı.
- Tom said doing that wasn't very easy.
- Tom bunu yapmanın çok kolay olmadığını söyledi.
- Vietnamese is very easy to learn.
- Vietnamca öğrenmek çok kolaydır.
- That's very easy.
- Bu çok kolay.
- It's become very easy.
- Çok kolay oldu.
- It's very easy to miss this kind of mistake.
- Bu tür bir hatayı gözden kaçırmak çok kolaydır.
- It would be very easy to do that.
- Bunu yapmak çok kolay olurdu.
- Actually, it's very easy to learn.
- Aslında öğrenmesi çok kolay.
- It's very easy to become a member in this library.
- Bu kütüphaneye üye olmak çok kolay.
- The grammar of Esperanto is very easy.
- Esperanto dilinin grameri çok kolaydır.
- Tom is very easy to work with.
- Tom ile çalışmak çok kolaydır.
- Tom is very easy to work with.
- Tom'la birlikte çalışması çok kolaydır.
- Tom has always been a very easy person to get along with.
- Tom her zaman geçinmesi çok kolay bir insan olmuştur.
- It's very easy to make you worry, isn't it?
- Seni endişelendirmek çok kolay, değil mi?
- Doing that will be very easy.
- Bunu yapmak çok kolay olacak.
- It's very easy to miss this kind of mistake.
- Bu tür hatayı gözden kaçırmak çok kolaydır.
- Trust is very difficult to earn, but very easy to lose.
- Güveni kazanmak çok zordur ama kaybetmek çok kolaydır.
- The North Star is very easy to find.
- Kuzey yıldızını bulmak çok kolaydır.
- You're very easy to talk to.
- Seninle konuşmak çok kolay.
- Tom is very easy to talk to.
- Tom'la konuşmak çok kolaydır.
- This is very easy, isn't it?
- Bu çok kolay, değil mi?
- It's very easy to learn how to swim.
- Yüzmeyi öğrenmek çok kolay.
- Drawing the Japanese flag is very easy.
- Japon bayrağı çizmek çok kolay.
- It wasn't very easy to do that.
- Bunu yapmak çok kolay değildi.
- It's very easy to use.
- Bunu kullanması çok kolay.
- Tom is very easy to get along with.
- Tom'la geçinmek çok kolay.
- The second lesson is very easy.
- İkinci ders çok kolay.
- It's very easy to become a member in this library.
- Bu kütüphanede bir üye olmak çok kolay.
- This program is very easy to use.
- Bu programı kullanmak çok kolay.
- You've always been a very easy person to get along with.
- Sen her zaman anlaşılması çok kolay biri oldun.
- Tom's phone number is very easy to remember.
- Tom'un telefon numarasını hatırlamak çok kolay.
- This sentence is very easy to translate.
- Bu cümleyi çevirmek çok kolay.
- It's really very easy.
- Gerçekten çok kolay.
- That was very easy.
- Bu çok kolay oldu.
- Doing that won't be very easy.
- Bunu yapmak çok kolay olmayacak.
- It's very easy.
- Çok kolay.
- I find her very easy to talk to.
- Onunla konuşmayı çok kolay buluyorum.
- The North Star is very easy to find.
- Kuzey Yıldızı'nı bulmak çok kolay.
- This phenomenon is very easy to explain.
- Bu olguyu açıklamak çok kolay.
- It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.
- Kendi ana dilinizde doğal konuşmak çok kolay, ana diliniz olmayan bir dilde ise doğal konuşmamak çok kolay.
- That wasn't very easy to do.
- Onu yapmak çok kolay değildi.
- Enlightening the people is very easy.
- İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- Drawing the Japanese flag is very easy.
- Japon bayrağını çizmek çok kolaydır.
- It'll be very easy to do that.
- Bunu yapmak çok kolay olacak.
- Translating that text will be very easy.
- O metni çevirmek çok kolay olacak.
- Translating this text will be very easy.
- Bu metni çevirmek çok kolay olacak.
- Tom is very easy to get along with.
- Tom'la anlaşmak çok kolay.
- Tom has a very easy job.
- Tom'un çok kolay bir işi var.
- Tom has always been a very easy person to get along with.
- Tom her zaman geçinmesi çok kolay biri olmuştur.
- That's very easy to do.
- Bunu yapmak çok kolay.
- That isn't very easy to do.
- Bunu yapmak çok kolay değil.
- Translating this sentence will be very easy.
- Bu cümleyi çevirmek çok kolay olacak.
- It'll be very easy to do that.
- Onu yapmak çok kolay olacak.
- This program is very easy to use.
- Bu programın kullanımı çok kolay.
- The second lesson is very easy.
- İkinci ders çok kolaydır.
- Enlightening the people is very easy.
- İnsanları aydınlatmak çok kolay.
- Tom is very easy to talk to.
- Tom'la konuşmak çok kolay.
- Tom wasn't very easy to talk to.
- Tom ile konuşmak çok kolay değildi.
- Doing that'll be very easy.
- Bunu yapmak çok kolay olacak.
- This phenomenon is very easy to explain.
- Bu fenomeni açıklamak çok kolay.
- I found the question very easy.
- Soruyu çok kolay buldum.
- Doing that was very easy.
- Bunu yapmak çok kolaydı.
- Doing that'll be very easy.
- Onu yapmak çok kolay olacak.
- The exam was very easy.
- Sınav çok kolaydı.
- That was very easy.
- O çok kolaydı.
- Doing that will be very easy.
- Onu yapmak çok kolay olacak.
- The grammar of Esperanto is very easy.
- Esperanto'nun grameri çok kolaydır.
- Translating that text will be very easy.
- Bu metni çevirmek çok kolay olacak.
- This pen is very easy to write with.
- Bu dolma kalemle yazmak çok kolay.
- I find them very easy to talk to.
- Onlarla konuşmayı çok kolay buluyorum.
- Tom was very easy to talk to.
- Tom'la konuşmak çok kolaydı.
- It's very easy.
- Bu çok kolay.
- It's actually very easy to do.
- Aslında yapmak çok kolay.
- Actually, it's very easy to learn.
- Aslında öğrenmek çok kolay.
- The island is very easy to reach.
- Adaya ulaşmak çok kolay.
- I find him very easy to talk to.
- Onunla konuşmak çok kolay.
- That'll be very easy to do.
- Bunu yapmak çok kolay olacak.
- Doing that wasn't very easy.
- Bunu yapmak çok kolay değildi.
- This pen is very easy to write with.
- Bu kalemle yazmak çok kolay.
- It's really very easy.
- Bu gerçekten çok kolay.
- This is very easy!
- Bu çok kolay!
- This exam is very easy.
- Bu sınav çok kolay.
- It's actually very easy to do.
- Aslında bunu yapmak çok kolay.
- It's very easy to use.
- Kullanımı çok kolay.
- I find Tom very easy to talk to.
- Tom'la konuşmayı çok kolay buluyorum.
Show More (94)
|