1 |
warden |
hapishane müdürü |
n. |
|
- The warden was accepting money for letting the prisoners use his phone.
- Hapishane müdürü, telefonunu kullanmaları için mahkumlardan para alıyordu.
- Mary was a prison warden for ten years.
- Mary on yıl hapishane müdürlüğü yaptı.
- Tom was a prison warden for three years.
- Tom üç yıl hapishane müdürlüğü yaptı.
- That action convinced the prison warden that Tom was a threat to the rest of the prisoners.
- Bu eylem hapishane müdürünü Tom'un diğer mahkumlar için bir tehdit olduğuna ikna etti.
- I was a prison warden for ten years.
- On yıl hapishane müdürlüğü yaptım.
- You were a warden in a prison for ten years.
- On yıl boyunca bir hapishanede müdürlük yaptın.
- You were a prison warden for ten years.
- On yıl hapishane müdürlüğü yaptın.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
- Hapishane müdürünün bir kadın olduğunu öğrenmek çoğu insanı şaşırtır.
- Tom was a prison warden for three years.
- Tom üç yıldır bir hapishane müdürüydü.
- I was a prison warden for ten years.
- On yıldır hapishane müdürüydüm.
Show More (7)
|
2 |
warden |
müdür |
n. |
|
- I don't think I need a warden's permission to see my grandmother.
- Büyükannemi görebilmek için müdürden izin almam gerektiğini düşünmüyorum.
- The warden sent Dan back to solitary confinement.
- Müdür Dan'i hücre hapsine geri gönderdi.
- Tom informed the warden that John was planning to escape.
- Tom, John'un kaçmayı planladığını müdüre bildirdi.
- Tom was sent to meet the warden.
- Tom müdürle görüşmeye gönderildi.
- Tom was sent to meet the warden.
- Tom müdürü karşılamak için gönderildi.
- The warden sent Dan back to solitary confinement.
- Müdür Dan'ı hücre hapsine geri gönderdi.
Show More (3)
|
3 |
warden |
gardiyan |
n. |
|
- All the inmates calmed down before the warden got back.
- Tüm mahkumlar gardiyan gelmeden önce sakinleşti.
- You were a warden in a prison for ten years.
- Sen bir hapishanede on yıl boyunca gardiyandın.
Show More (-1)
|
4 |
warden |
bekçi |
n. |
|
- There was only one warden on duty when the riot started.
- İsyan başladığında görevde sadece bir bekçi vardı.
Show More (-2)
|
5 |
warden |
cezaevi müdürü |
n. |
|
- That action convinced the prison warden that Tom was a threat to the rest of the prisoners.
- Bu eylem Tom'un mahkumların geri kalanı için bir tehdit olduğu konusunda cezaevi müdürünü ikna etti.
Show More (-2)
|