|
- I have read the newspapers and watched television.
- Gazete okudum ve televizyon izledim.
- We have child sports stars to entertain us as we watch television.
- Televizyon izlerken bizi eğlendirecek çocuk spor yıldızlarımız var.
- Whether watching television for hours will indeed produce a healthier nation is very much to be doubted.
- Saatlerce televizyon izlemenin gerçekten de daha sağlıklı bir ulus yaratıp yaratmayacağından şüphe etmek gerekir.
- My mother hates to watch television.
- Annem televizyon izlemekten nefret eder.
- I am watching television.
- Televizyon izliyorum.
- He will be watching television if you visit him now.
- Onu şu an ziyaret edersen televizyon izliyordur.
- There's nothing to do, so I may as well watch television.
- Yapacak bir şey yok, bu yüzden televizyon izleyebilirim.
- I rarely watch television.
- Nadiren televizyon izlerim.
- I watch television all day long.
- Bütün gün televizyon izliyorum.
- He sits in this chair when he watches television.
- Televizyon izlerken bu sandalyede oturuyor.
- My brother just watches television and does not study very hard these days.
- Kardeşim sadece televizyon izliyor ve bugünlerde çok çalışmıyor.
- I watched television yesterday.
- Dün televizyon izledim.
- He doesn't watch television at all.
- O, hiç televizyon izlemez.
- Don't watch television.
- Televizyon izleme.
- Japanese children watch television more than English children.
- Japon çocukları İngiliz çocuklarından daha çok televizyon izler.
- I usually watch television before supper.
- Genellikle akşam yemeğinden önce televizyon izlerim.
- There's nothing to do, so I may as well watch television.
- Yapacak bir şey yok, o yüzden televizyon izleyeyim bari.
- His family really loves watching television every day.
- Ailesi gerçekten her gün televizyon izlemeyi seviyor.
- They were watching television.
- Televizyon izliyorlardı.
- They seldom watch television these days.
- Onlar bugünlerde nadiren televizyon izler.
- Having nothing to do, I watched television.
- Yapacak bir şeyim olmadığı için televizyon izledim.
- Watching television isn't interactive for most people.
- Televizyon izlemek çoğu insan için interaktif değildir.
- Sami was watching television.
- Sami televizyon izliyordu.
- Have you watched television tonight?
- Bu gece televizyon izledin mi?
- He spent another sleepless night watching television.
- Uykusuz bir geceyi daha televizyon izleyerek geçirdi.
- I watch television after supper.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izliyorum.
- Don't watch television!
- Televizyon izlemeyin!
- She watches television at night.
- Geceleri televizyon izliyor.
- Having nothing to do, I watched television.
- Yapacak bir şey olmadığı için, televizyon izledim.
- My little brother is watching television.
- Küçük kardeşim televizyon izliyor.
- Can I watch television now?
- Şimdi televizyon izleyebilir miyim?
- He was watching television all day.
- Bütün gün televizyon izledi.
- I watched television during a break in my studies.
- Çalışmalarıma ara verdiğimde televizyon izledim.
- You can watch television after dinner.
- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsiniz.
- Tom and Mary were watching television when I got home.
- Ben eve vardığımda Tom ve Mary televizyon izliyordu.
- The only thing I can do after dinner is watch television.
- Akşam yemeğinden sonra yapabileceğim tek şey televizyon izlemektir.
- Some people read the newspaper while watching television.
- Bazı insanlar televizyon izlerken gazete okur.
- He watches television before studying.
- Ders çalışmadan önce televizyon izler.
- Do you want to watch television?
- Televizyon izlemek ister misin?
- He is always watching television.
- Her zaman televizyon izliyor.
- I make it a rule not to watch television after nine o'clock.
- Dokuzdan sonra televizyon izlememeyi kural edindim.
- Does he watch television every day?
- Her gün televizyon izliyor mu?
- I don't want to watch television.
- Televizyon izlemek istemiyorum.
- Last night, we watched television together.
- Dün gece birlikte televizyon izledik.
- I fall asleep easily while watching television.
- Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.
- When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.
- Televizyon izlediğinizde ya da radyo dinlediğinizde duyduğunuz müzik genellikle Afrika kökenlidir.
- I prefer reading books to watching television.
- Kitap okumayı televizyon izlemeye tercih ederim.
- Where do you watch television?
- Nerede televizyon izliyorsun?
- Tom might be watching television.
- Tom televizyon izliyor olabilir.
- We watch television.
- Televizyon izliyoruz.
- He watches television before studying.
- Ders çalışmadan önce televizyon izliyor.
- Do you watch television?
- Televizyon izler misiniz?
- I watch television.
- Televizyon izliyorum.
- I was watching television when the telephone rang.
- Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
- Does he watch television every day?
- O her gün televizyon izler mi?
- I'll watch television.
- Televizyon izleyeceğim.
- Markku spends a lot of time watching television.
- Markku televizyon izleyerek çok zaman geçiriyor.
- He watches television after dinner.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- Both Tom and Mary are in the living room, watching television.
- Hem Tom hem de Mary oturma odasında, televizyon izliyor.
- Tom and Mary were watching television when I got home.
- Eve geldiğimde Tom ve Mary televizyon izliyorlardı.
- I watch television all day long.
- Bütün gün boyunca televizyon izlerim.
- My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- I watch television.
- Ben, televizyon izlerim.
- The only thing I can do after dinner is watch television.
- Yemekten sonra yapabileceğim tek şey televizyon izlemek.
- Well, I watch television.
- Pekala, televizyon izliyorum.
- I'll do my homework after I watch television.
- Ödevimi televizyon izledikten sonra yapacağım.
- My dog sits next to me and watches television.
- Köpeğim yanımda oturup televizyon izliyor.
- I watch television in the evening.
- Akşam televizyon izlerim.
- Tom is just watching television.
- Tom sadece televizyon izliyor.
- My brother watches television.
- Kardeşim televizyon izliyor.
- I spent two hours watching television last night.
- Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.
- She has been watching television for three hours.
- Üç saattir televizyon izliyor.
- Now I don't feel like watching television.
- Şimdi canım televizyon izlemek istemiyor.
- These days everyone watches television casually.
- Bugünlerde herkes gündelik olarak televizyon izler.
- My dog sits next to me and watches television.
- Köpeğim yanıma oturuyor ve televizyon izliyor.
- Tom will be watching television if you visit him now.
- Eğer onu şimdi ziyaret edersen, Tom televizyon izliyor olacak.
- Having done my homework, I could finally watch television.
- Ödevimi bitirdikten sonra sonunda televizyon izleyebildim.
- I watched television during a break in my studies.
- Bir çalışma molası esnasında televizyon izlemiştim.
- I watched television after having my meal.
- Ben yemeğimi yedikten sonra televizyon izledim.
- He watches television after dinner.
- Yemekten sonra televizyon izlerdi.
- Children like watching television.
- Çocuklar televizyon izlemeyi sever.
- She watched television yesterday.
- Dün televizyon izledi.
- Children must go to bed early without watching television.
- Çocuklar televizyon izlemeden erken yatmalıdır.
- Let's play cards instead of watching television.
- Televizyon izlemek yerine kağıt oynayalım.
- Because they're watching television.
- Çünkü televizyon izliyorlar.
- Do not watch television.
- Televizyon izleme.
- His brother is always watching television.
- Onun erkek kardeşi her zaman televizyon izliyor.
- My sister watches television.
- Kız kardeşim televizyon izler.
- We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
- Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
- Some people read the newspaper while watching television.
- Bazı insanlar televizyon izlerken gazete okurlar.
- Many people think that children spend all their time watching television.
- Birçok insan çocukların tüm zamanlarını televizyon izleyerek geçirdiklerini düşünüyor.
- Don't spend so much time watching television.
- Televizyon izlemeye bu kadar zaman harcama.
- My sister watches television.
- Kız kardeşim televizyon izliyor.
- His brother is always watching television.
- Kardeşi her zaman televizyon izliyor.
- We watch television every evening.
- Her akşam televizyon izliyoruz.
- They seldom watch television these days.
- Bugünlerde nadiren televizyon izliyorlar.
- I'm watching television.
- Televizyon izliyorum.
- The children like to watch television.
- Çocuklar televizyon izlemekten hoşlanıyor.
- He watches television every night.
- O her gece televizyon izler.
- Instead of watching television, the children played outside.
- Çocuklar televizyon izlemek yerine dışarıda oynadılar.
- My father usually watches television after dinner.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
- It's time you stopped watching television.
- Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi.
- I watch television in the evening.
- Akşamları televizyon izlerim.
- Tom watched television yesterday.
- Tom, dün televizyon izledi.
- How much time do adults spend watching television every day?
- Yetişkinler her gün ne kadar zamanlarını televizyon izleyerek geçiriyorlar?
- I suggest we stay home and watch television.
- Evde kalıp televizyon izlemeyi öneriyorum.
- Having done my homework, I could finally watch television.
- Ödevimi yaptıktan sonra nihayet televizyon izleyebildim.
- I watch television with my daughter.
- Kızımla birlikte televizyon izliyorum.
- Why do you watch television all afternoon?
- Neden bütün öğleden sonra televizyon izliyorsun?
- It's OK with me if Tom watches television after he finishes his homework.
- Tom ödevini bitirdikten sonra televizyon izlerse benim için sorun olmaz.
- You can watch television after dinner.
- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsin.
- We watch television.
- Televizyon izleriz.
- Don't you watch television?
- Televizyon izlemiyor musun?
- I was watching television at the time.
- O sırada televizyon izliyordum.
- Many people think that children spend too much time watching television.
- Birçok insan çocukların televizyon izleyerek çok fazla zaman geçirdiğini düşünüyor.
- I don't watch television.
- Ben televizyon izlemem.
- Don't spend so much time watching television.
- Televizyon izlemeye çok fazla zaman harcama.
- Tom watched television yesterday.
- Tom dün televizyon izledi.
- She watches television from four to six.
- Dörtten altıya kadar televizyon izliyor.
- I watch television after supper.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izlerim.
- It's about time you stopped watching television.
- Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi.
- He watches television every night.
- Her gece televizyon izliyor.
- He will be watching television if you visit him now.
- Şimdi onu ziyaret ederseniz televizyon izliyor olacaktır.
- It is time to stop watching television.
- Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi.
- I spent two hours watching television last night.
- Dün gece iki saatimi televizyon izleyerek geçirdim.
- The children like to watch television.
- Çocuklar televizyon izlemeyi seviyor.
- I was watching television when the telephone rang.
- Telefon çaldığında televizyon izliyordum.
- Well, I watch television.
- Eh, ben televizyon izliyorum.
- I fall asleep easily while watching television.
- Televizyon izlerken kolayca uykuya dalıyorum.
- My father often falls asleep while watching television.
- Babam televizyon izlerken sık sık uyuyakalıyor.
- Tom will be watching television if you visit him now.
- Eğer onu şimdi ziyaret edersen Tom televizyon izliyor olacak.
- Children must go to bed early without watching television.
- Çocuklar televizyon izlemeden erkenden yatağa gitmelidir.
- His family really loves watching television every day.
- Ailesi her gün televizyon izlemeyi çok seviyor.
- He is tired of watching television.
- Televizyon izlemekten yoruldu.
- We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
- Hangi program olursa olsun televizyon izlemeye meyilliyiz.
- Tom is always watching television.
- Tom her zaman televizyon izliyor.
- You can watch television.
- Televizyon izleyebilirsiniz.
- My father often falls asleep while watching television.
- Babam televizyon izlerken sık sık uyuyakalır.
- Tom is watching television.
- Tom televizyon izliyor.
- My hobbies are fishing and watching television.
- Hobilerim balık tutma ve televizyon izlemedir.
- He is tired of watching television.
- Televizyon izlemekten bıktı.
- I feel like watching television.
- Canım televizyon izlemek istiyor.
- I want to watch television.
- Televizyon izlemek istiyorum.
- You can watch television after dinner.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izleyebilirsin.
- He was watching television all day.
- Bütün gün televizyon izliyordu.
- Can I watch television now?
- Artık televizyon izleyebilir miyim?
- I don't want to watch television this evening.
- Bu akşam televizyon izlemek istemiyorum.
- My hobbies are fishing and watching television.
- Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.
- Both Tom and Mary are in the living room, watching television.
- Tom ve Mary oturma odasında televizyon izliyorlar.
- I watched television after having my meal.
- Yemeğimi yedikten sonra televizyon izledim.
- My mother hates watching television.
- Annem televizyon izlemekten nefret eder.
- Japanese children watch television more than English children.
- Japon çocukları İngiliz çocuklarından daha fazla televizyon izler.
Show More (149)
|
