|
- One of Europe’s weaknesses has been insufficient SME involvement in research.
- Avrupa'nın zayıf yönlerinden biri de KOBİ'lerin araştırmaya yeterince katılmamasıdır.
- As rapporteur, I believe that the Commission's proposed legislation has quite a few weaknesses.
- Raportör olarak, Komisyon'un önerdiği mevzuatın pek çok zayıf yönü olduğuna inanıyorum.
- But our report tried to highlight certain and concrete strengths and weaknesses of national systems and policies.
- Ancak raporumuz ulusal sistem ve politikaların belirli ve somut güçlü ve zayıf yönlerini vurgulamaya çalışmıştır.
- Do you know your strengths and weaknesses?
- Güçlü ve zayıf yönlerinizi biliyor musunuz?
- What are their weaknesses?
- Zayıf yönleri neler?
- Our weaknesses were exposed.
- Zayıf yönlerimiz açığa çıkarıldı.
- Do not search for people's weaknesses, but for their strengths.
- İnsanların zayıf yönlerini değil, güçlü yönlerini araştırın.
- What are the company's strengths and weaknesses?
- Şirketin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?
- Everyone has strengths and weaknesses.
- Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.
Show More (6)
|