entrap

"entrap" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	entrap f.	tuzağa düşürmek
The undercover officer managed to entrap the criminal. Gizli görevli, suçluyu tuzağa düşürmeyi başardı. More Sentences
General
2	Genel	entrap f.	çapraza getirmek
3	Genel	entrap f.	ayartmak
4	Genel	entrap f.	yakalamak
5	Genel	entrap f.	şaşırtmak
6	Genel	entrap f.	tehlikeye çekmek
7	Genel	entrap f.	zor duruma düşürmek
8	Genel	entrap f.	kontrolü ele almak
9	Genel	entrap f.	avantaj elde etmek
Law
10	Hukuk	entrap f.	(birini) suç işlemesi için tuzağa düşürmek

"entrap" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) f.	tuzağa düşürmek
2	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) f.	tuzağa çekmek
3	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) f.	(birini bir şeye) mecbur etmek
4	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) f.	(birini bir şeye) zorlamak
5	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) f.	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek
6	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) f.	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek
7	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) f.	tuzağa düşürmek
8	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) f.	tuzağa çekmek
9	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) f.	(birini bir şeye) mecbur etmek
10	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) f.	(birini bir şeye) zorlamak
11	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) f.	(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek
12	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) f.	(birini) numarayla/hileyle (bir şeyin) içine çekmek
13	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek
14	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek
15	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
16	Öbek Fiiller	entrap (someone) in (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek
17	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek
18	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek
19	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
20	Öbek Fiiller	entrap (someone) into (something) with (something) f.	(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek
21	Öbek Fiiller	entrap (someone) with (something) f.	(birini bir şeyle/biriyle) tuzağa düşürmek/tuzağa çekmek
22	Öbek Fiiller	entrap (someone) with (something) f.	(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle bir şeye) mecbur etmek
23	Öbek Fiiller	entrap (someone) with (something) f.	(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle bir şeye) zorlamak
24	Öbek Fiiller	entrap (someone) with (something) f.	(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek