İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | pay off f. | diyet ödemek | ||
This kid's finally paying off. Bu çocuk sonunda diyetini ödüyor. More Sentences |
||||
Genel | pay off f. | amorti etmek | ||
This project may not pay off. Bu proje kendini amorti etmeyebilir. More Sentences |
||||
Genel | pay off f. | borcu kapatmak | ||
Tom paid off his credit card debt. Tom kredi kartı borcunu kapattı. More Sentences |
||||
Genel | pay off f. | tamamıyla ödemek (borcu) | ||
Pay off your credit cards every month. Her ay kredi kartlarını tamamıyla öde. More Sentences |
||||
Genel | pay off f. | çıkarmak (masraf) | ||
This project may not pay off. Bu proje masrafını çıkarmayabilir. More Sentences |
||||
Genel | pay off f. | tamamen ödemek | ||
Tom paid off his gambling debts. Tom kumar borçlarını tamamen ödedi. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pay off f. | işe yaramak | ||
The gamble paid off. Kumar işe yaradı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pay off f. | faydalı olmak | ||
Efforts do not always pay off. Çabalar her zaman faydalı olmaz. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pay off f. | hesabını görmek | ||
This kid's finally paying off. Bu çocuk sonunda yarım kalan hesabını görüyor. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pay off f. | işe yaramak | ||
This decision paid off. Bu karar işe yaradı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pay off f. | ödemek | ||
Hundreds of billions in paying off goodwill are putting a serious strain on business and are hampering recovery. Yüz milyarlarca dolarlık iyi niyet ödemeleri iş dünyasını ciddi şekilde zorlamakta ve toparlanmayı engellemektedir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | pay off f. | kapatmak | ||
An alternative method is to pay off the smallest loans first. Alternatif bir yöntem, önce en küçük kredileri kapatmaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | pay off f. | öç almak | ||
Genel | pay off f. | itfa etmek | ||
Genel | pay off f. | değmek | ||
Genel | pay off f. | bir borcu tamamen ödemek | ||
Genel | pay off f. | acısını çıkarmak | ||
Genel | pay off f. | acısını çıkartmak | ||
Genel | pay off f. | parasını verip kovmak | ||
Genel | pay off f. | hesabını kapatmak | ||
Genel | pay off f. | (borcunu) tamamen ödemek | ||
Genel | pay off f. | parasını eline verip kovmak | ||
Genel | pay off f. | yol vermek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pay off f. | başarılı olmak | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | gevşetmek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | (palamarın) kayıp gitmesine izin vermek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | rüşvet vermek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | intikam almak | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | bedel ödetmek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | (geminin) başını rüzgaraltı yönüne çevirmek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | (ipi, halatı) makaradan çözüp açmak | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | (gemi) rüzgaraltı yönüne sapmak | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | kar/zarar getirmek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | başarıyla gerçekleşmek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | hesabını kapatmak | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | hesabını kesmek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | sus payı ödemek | ||
Öbek Fiiller | pay off f. | (borcunu) kapatmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | pay off f. | başarılı olmak | ||
Deyim | pay off f. | ödenti ödeyerek işten çıkartmak | ||
Deyim | pay off f. | sonuç getirmek | ||
Deyim | pay off f. | tazminat vererek işten çıkartmak | ||
Deyim | pay off f. | (borcunun) tamamını ödemek | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | pay off f. | borcunu ödeyip bitirmek | ||
Ticaret/Ekonomi | pay off f. | işine son vermek | ||
Ticaret/Ekonomi | pay off f. | maaş vermek |