İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | shovel i. | kürek | ||
Give me the shovel. Küreği ver. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | shovel i. | kürek | ||
I have a pick, two shovels and a wheelbarrow. Bir kazmam, iki küreğim ve bir el arabam var. More Sentences |
||||
Genel | shovel f. | küremek | ||
Tom resumed shoveling the snow. Tom kar küremeye devam etti. More Sentences |
||||
Genel | shovel f. | kürümek | ||
I need to shovel snow off of the roof. Karı çatıdan kürümem gerekiyor. More Sentences |
||||
Genel | shovel f. | kürekle temizlemek | ||
We'll have to shovel the snow off the roof. Karı çatıdan kürekle temizlemek zorunda kalacağız. More Sentences |
||||
Genel | shovel i. | faraş | ||
Genel | shovel i. | eskiden ingiliz kilisesinden din adamlarının taktığı kıvrık kenarlı şapka | ||
Genel | shovel i. | shuffleboard diski | ||
Genel | shovel i. | kayağın burun bölümü | ||
Genel | shovel f. | küreklemek | ||
Genel | shovel f. | kürekle boşaltmak | ||
Genel | shovel f. | kürekle atmak | ||
Genel | shovel f. | ayak sürümek | ||
Genel | shovel f. | ayak sürtmek | ||
Genel | shovel s. | kürek dolusu | ||
Technical | ||||
Teknik | shovel i. | kepçe | ||
Teknik | shovel i. | şovel | ||
Teknik | shovel i. | kürek ucu | ||
Teknik | shovel i. | küreğin kesici kenarı | ||
Teknik | shovel i. | küçük cilalama lapı | ||
Teknik | shovel i. | lap makinesinde kullanılan küçük zımpara | ||
Teknik | shovel f. | kürekle kazmak |