İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | sink in f. | batmak | ||
Language was said to have been a problem when the Tricolor sank in the Channel, for example. Örneğin Tricolor Manş Denizi'nde battığında dilin bir sorun olduğu söylenmişti. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | sink in f. | anlaşılmak | ||
I heard what you said, but it didn't sink in at the time. Ne dediğini duydum ama o anda anlamadım. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | sink in f. | kafasına girmek | ||
Genel | sink in f. | nüfuz etmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | sink in f. | içine işlemek/çekmek | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | emmek | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | sindirilmek | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | batırmak | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | sokmak | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | zaman, para harcamak | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | zamansal, parasal yatırım yapmak | ||
Öbek Fiiller | sink in f. | zaman, para bağlamak/gömmek |