çıkarken - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çıkarken



"çıkarken" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çıkarken on the way out zf.

"çıkarken" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(bir yolculuğa çıkarken alınan) yiyecek veya azık bait i.
(binicinin yola çıkarken içtiği) bir bardak şarap/içki stirrup cup i.
(binicinin yola çıkarken içtiği) bir bardak şarap/içki stirrup-cup i.
bir yerden çıkarken deftere imza atmak sign out f.
(tarihte yeni bir dönemin) başlarında/ortaya çıkarken at the dawn of zf.
Phrasals
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek usher someone or something out of some place f.
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek usher someone or something out f.
(birine bir yerden) çıkarken eşlik etmek escort (one) from (something) f.
birine/bir şeye bir yerden çıkarken eşlik etmek escort someone or something from something f.
-den çıkarken eşlik etmek escort from f.
(bir şeyden/bir yerden) çıkarken deftere imza atmak sign out of (something or some place) f.
Colloquial
bir kadının sevgilisiyle/partneriyle çıkarken her ihtimale karşı yanında bulundurduğu bir miktar para mad money i.
çıkarken kapıyı kapat close the door on your way out expr.
Formal
(mahkemede) yargıç mahkemeye girerken ya da çıkarken ayağa kalkma komutu upstanding expr.
Speaking
çıkarken kapıyı kapatır mısın? close the door on the way out? expr.
Technical
gazın deliklerden çıkarken yakıldığı alet ağzı gas-burner i.
Marine
dalgıçların su yüzüne çıkarken yaşadıkları basınç azalması ki bu süreç içinde azot gibi çözünmüş gaz decompression i.
su yüzüne çıkarken dalgıcın bir süre kalması gereken belirli derinlik stage decompression i.
Medical
idrara çıkarken zorlanan strangurious s.
Zoology
(yumurta) yavru çıkarken kırılmak pip f.
Sport
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış climber i.
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış creeper i.