|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
iş çevresinde cinsel rol |
sex role in the work environment i.
|
|
2 |
Genel |
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran |
snack bar i.
|
|
3 |
Genel |
tayland ve çevresinde yetişen bir meyve |
jackfruit i.
|
|
4 |
Genel |
hareketli bir cismin çevresinde oluşan yüzey |
periptery i.
|
|
5 |
Genel |
ünlü insanları tanıyormuş gibi yaparak çevresinde prim yapmaya çalışan kimse |
name-dropper i.
|
|
6 |
Genel |
kutsal bir nesnenin çevresinde dönme |
circumambulation i.
|
|
7 |
Genel |
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz |
panda eyes (uk) i.
|
|
8 |
Genel |
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz |
raccoon eyes i.
|
|
|
9 |
Genel |
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz |
raccoon eye i.
|
|
10 |
Genel |
yüz üstü yatırıp çevresinde bazı oyuncaklar koyarak bebeklerin oyuncaklara ulaşması için sürünmeye ve emeklemeye teşvik edildiği bir aktivite |
tummy time i.
|
|
11 |
Genel |
eskiden cayuga gölü çevresinde yaşayan kızılderili halkına mensup olan kimse |
cayuga i.
|
|
12 |
Genel |
sulawesi adası'nın güneybatısında yer alan makassar liman kentinde ve bu kentin çevresinde yaşayan endonezyalı bir halka mensup kimse |
makassarese i.
|
|
13 |
Genel |
hindistan'ın bihar eyaletinde ve çevresinde yaşayan kimse |
bihari i.
|
|
14 |
Genel |
eskiden güney-orta kuzey dakota'nın güney ve orta kesimlerinde missouri nehri boyunca sıralanan köylerde yaşayıp günümüzde sakakawea gölü çevresinde bulunan amerikan yerli halkına mensup kimse |
mandan i.
|
|
15 |
Genel |
hanedan armasının arkasında ve çevresinde yer alan hanedanlık sembolü |
mantling i.
|
|
16 |
Genel |
bir sayfadaki basılı ve yazılı materyalin çevresinde yer alan boşluk |
margent i.
|
|
17 |
Genel |
bazı kaynak sularının yüzeyinde veya çevresinde bulunan yumurta akına benzer yapışkan bir madde |
glairin i.
|
|
18 |
Genel |
glasgow sanat okulu çevresinde toplanmış ve 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında etkili olmuş bir grup tasarımcı |
glasgow school i.
|
|
19 |
Genel |
(bir şeyin) çevresinde daire oluşturan kimse |
ringer i.
|
|
20 |
Genel |
birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü |
rule i.
|
|
21 |
Genel |
birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan |
rules i.
|
|
22 |
Genel |
hırvatistan'da veya yakın çevresinde çalışan silahlı memur |
pandoor i.
|
|
23 |
Genel |
liman çevresinde yer alan kara bölgesi |
portland i.
|
|
24 |
Genel |
eksen çevresinde dönmek |
rotate f.
|
|
25 |
Genel |
çevresinde dönüp dolaşmak |
centre f.
|
|
26 |
Genel |
aynı masanın çevresinde toplanmak |
gather around the same table f.
|
|
27 |
Genel |
kendi ekseni çevresinde dönmek |
gyrate f.
|
|
28 |
Genel |
bir şey çevresinde toplanmak |
group around something f.
|
|
|
29 |
Genel |
bir yerin çevresinde güvenlik önlemi almak |
set up a perimeter f.
|
|
30 |
Genel |
çevresinde dönüp dolaşmak |
center f.
|
|
31 |
Genel |
objenin çevresinde dolanmak |
deke [canada] f.
|
|
32 |
Genel |
çevresinde dalgalanmak |
circumundulate f.
|
|
33 |
Genel |
(cevheri) geçici olarak kazı alanı çevresinde saklamak |
paddock f.
|
|
34 |
Genel |
bir şeyin çevresinde hareket etmek |
orbit f.
|
|
35 |
Genel |
(dahili prizi) erkek vida çevresinde döndürmek |
screw f.
|
|
36 |
Genel |
ayın çevresinde dönen |
circumlunar s.
|
|
37 |
Genel |
ay çevresinde dönen |
circumlunar s.
|
|
38 |
Genel |
dünya çevresinde |
circumterrestrial s.
|
|
39 |
Genel |
dünyanın çevresinde |
circumterrestrial s.
|
|
40 |
Genel |
ayın çevresinde |
circumlunar s.
|
|
41 |
Genel |
ay çevresinde |
circumlunar s.
|
|
42 |
Genel |
bir merkez çevresinde düzenlenmiş |
pericentral s.
|
|
43 |
Genel |
kendi çevresinde dönen |
vertiginate s.
|
|
44 |
Genel |
gövdesinin çevresinde renkli şeritler bulunan |
ring-streaked s.
|
|
45 |
Genel |
mezar çevresinde olan |
graveside s.
|
|
46 |
Genel |
çevresinde duran |
circumstant s.
|
|
47 |
Genel |
çevresinde dolanan |
satellite s.
|
|
48 |
Genel |
çevresinde dolanan |
satellitic s.
|
|
49 |
Genel |
ayak bilekleri çevresinde olan |
shoestring s.
|
|
50 |
Genel |
çevresinde olaylar gelişen |
polar s.
|
|
51 |
Genel |
bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal topluluklarına ait veya ilişkili |
spherulitic s.
|
|
52 |
Genel |
kendi çevresinde |
in his own backyard zf.
|
|
53 |
Genel |
kendi çevresinde |
in her own backyard zf.
|
|
54 |
Genel |
tüm dünya çevresinde |
all around the world zf.
|
|
55 |
Genel |
dünya çevresinde |
all around the world zf.
|
|
56 |
Genel |
içinde ve çevresinde |
in and around ed.
|
|
57 |
Genel |
çevresinde anlamı veren ön ek |
be- ök.
|
|
Phrasals |
|
58 |
Öbek Fiiller |
(birinin) yanında/yakınında/çevresinde olmak |
have someone about f.
|
|
59 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) yanında/yakınında/çevresinde bulundurmak |
have something about f.
|
|
60 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin etrafında/çevresinde dönmek |
pivot around (something) f.
|
|
61 |
Öbek Fiiller |
birinin çevresinde toplanmak |
huddle around someone f.
|
|
62 |
Öbek Fiiller |
birinin çevresinde toplaşmak |
huddle around someone f.
|
|
63 |
Öbek Fiiller |
çevresinde dönmek |
revolve around f.
|
|
64 |
Öbek Fiiller |
çevresinde gelişmek |
centre round f.
|
|
65 |
Öbek Fiiller |
çevresinde dönmek |
revolve about f.
|
|
66 |
Öbek Fiiller |
çevresinde gelişmek |
centre on f.
|
|
67 |
Öbek Fiiller |
çevresinde dolamak |
twist something around f.
|
|
68 |
Öbek Fiiller |
çevresinde daire oluşturarak toplanmak |
ring around something f.
|
|
|
69 |
Öbek Fiiller |
çevresinde dönerek daireler çizmek |
circle around over something f.
|
|
70 |
Öbek Fiiller |
çevresinde yoğunlaşmak |
centre upon f.
|
|
71 |
Öbek Fiiller |
çevresinde dolanmak |
entwine around f.
|
|
72 |
Öbek Fiiller |
çevresinde daire oluşturarak toplanmak |
circle something f.
|
|
73 |
Öbek Fiiller |
çevresinde yoğunlaşmak |
centre round f.
|
|
74 |
Öbek Fiiller |
çevresinde dönmek |
orbit around something f.
|
|
75 |
Öbek Fiiller |
çevresinde gelişmek |
centre upon f.
|
|
76 |
Öbek Fiiller |
çevresinde yoğunlaşmak |
centre around f.
|
|
77 |
Öbek Fiiller |
çevresinde yoğunlaşmak |
centre on f.
|
|
78 |
Öbek Fiiller |
çevresinde gelişmek |
centre around f.
|
|
79 |
Öbek Fiiller |
girdap yaparak çevresinde dönmek |
swirl around f.
|
|
80 |
Öbek Fiiller |
girdap yaparak çevresinde dönmek |
swirl about f.
|
|
81 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yapmak |
jockey something around f.
|
|
82 |
Öbek Fiiller |
(bir film) (bir konunun/karakterin) çevresinde dönmek |
center around f.
|
|
83 |
Öbek Fiiller |
(bir film) (bir konunun/karakterin) çevresinde dönmek |
center on f.
|
|
84 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi birinin/bir şeyin/bir konunun çevresinde döndürmek |
center something on someone or something f.
|
|
85 |
Öbek Fiiller |
çevresinde döndürmek |
center around f.
|
|
86 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin/bir konunun) çevresinde dönmek |
center around (someone or something) f.
|
|
87 |
Öbek Fiiller |
birinin/bir şeyin/bir konunun çevresinde dönmek |
center around someone or something f.
|
|
88 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin/bir konunun) çevresinde dönmek |
center on (someone or something) f.
|
|
89 |
Öbek Fiiller |
çevresinde/etrafında toplanmak |
collect around f.
|
|
90 |
Öbek Fiiller |
çevresine/çevresinde toplanmak |
crowd around f.
|
|
91 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) çevresine/çevresinde toplanmak |
crowd around (someone or something) f.
|
|
92 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) başında/çevresinde toplanmak |
crowd in (on someone or something) f.
|
|
93 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) çevresinde izdiham yaratmak |
crowd in (on someone or something) f.
|
|
94 |
Öbek Fiiller |
çevresinde toplanmak/toplamak |
group around f.
|
|
95 |
Öbek Fiiller |
yanında/yakınında/çevresinde olmak |
have about f.
|
|
96 |
Öbek Fiiller |
yanında/yakınında/çevresinde bulundurmak |
have about f.
|
|
97 |
Öbek Fiiller |
çevresinde toplanmak |
huddle around f.
|
|
98 |
Öbek Fiiller |
çevresinde toplaşmak |
huddle around f.
|
|
99 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) çevresinde toplanmak |
huddle around (someone or something) f.
|
|
100 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) çevresinde toplaşmak |
huddle around (someone or something) f.
|
|
101 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yapmak |
jockey around f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin çevresinde/etrafında) manevra yaptırmak |
jockey around f.
|
|
103 |
Öbek Fiiller |
çevresinde bulundurmak/tutmak |
keep around f.
|
|
104 |
Öbek Fiiller |
çevresinde/çevrede sık sık/düzenli olarak görmek |
see around f.
|
|
Phrases |
|
105 |
İfadeler |
bir amaç çevresinde |
under the banner of expr.
|
|
106 |
İfadeler |
(bir şeyin) yakın çevresinde |
in the vicinity (of something) expr.
|
|
Colloquial |
|
107 |
Konuşma Dili |
akan/dağılan göz makyajından dolayı göz çevresinde meydana gelen siyahlık |
coon eye(s) i.
|
|
108 |
Konuşma Dili |
erkek hakları ve erkeklik konusu çevresinde yoğunlaşan/bir araya gelen grup |
manosphere i.
|
|
Idioms |
|
109 |
Deyim |
akan/dağılan göz makyajından dolayı göz çevresinde meydana gelen siyahlık |
raccoon eyes i.
|
|
110 |
Deyim |
akan/dağılan göz makyajından dolayı göz çevresinde meydana gelen siyahlık |
raccoon eye i.
|
|
111 |
Deyim |
cinsel organ çevresinde çıkan tüy |
short hairs i.
|
|
112 |
Deyim |
(birinin) çevresinde/yanında olmak |
be around f.
|
|
113 |
Deyim |
kendi çevresinde dönüp durmak |
go around and around f.
|
|
114 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) çevresinde bulundurmak/tutmak |
keep (someone or something) about f.
|
|
115 |
Deyim |
(birinin) kendi çevresinde |
in one's (own) backyard expr.
|
|
116 |
Deyim |
(birinin kendi) çevresinde/yakınında |
in (one's) (own) back yard expr.
|
|
117 |
Deyim |
(bir şeyin) çevresinde |
on the margins of (something) expr.
|
|
Politics |
|
118 |
Siyasal |
gobi çölü çevresinde yaşayan bir halk |
ongud i.
|
|
119 |
Siyasal |
kuzey ırak'ın musul vilayeti ve çevresinde yaşayan bir topluluk |
shabak i.
|
|
120 |
Siyasal |
orta asya'da aral gölü çevresinde yaşayan bir türk halkına mensup kimse |
karakalpak i.
|
|
121 |
Siyasal |
orta asya'da aral gölü çevresinde yaşayan bir türk halkına mensup kimse |
kara-kalpak i.
|
|
122 |
Siyasal |
aral gölü çevresinde özbekistan'a bağlı bir idari bölge |
kara-kalpak autonomous republic i.
|
|
123 |
Siyasal |
aral gölü çevresinde özbekistan'a bağlı bir idari bölge |
kara-kalpakia i.
|
|
124 |
Siyasal |
aral gölü çevresinde özbekistan'a bağlı bir idari bölge |
kara-kalpakstan i.
|
|
Advertising |
|
125 |
Reklam |
çevresinde hiçbir ilan yeri olmayan müstakil reklam alanı |
island position i.
|
|
126 |
Reklam |
çevresinde hiçbir ilan yeri olmayan müstakil reklam alanı |
island position i.
|
|
Technical |
|
127 |
Teknik |
bir eksen çevresinde hareketli mafsal |
knuckle i.
|
|
128 |
Teknik |
çevresinde seyretme (gezegen vb) |
circumnavigation i.
|
|
129 |
Teknik |
çevresinde dönme |
circumvolution i.
|
|
130 |
Teknik |
çevresinde seyreden kişi veya şey (gezegen vb) |
circumnavigator i.
|
|
131 |
Teknik |
makine çevresinde dolaşarak yapılan kontrol |
walk around inspection i.
|
|
132 |
Teknik |
sabit eksenli bir dişlinin çevresinde hareket eden dişli kombinasyonu |
epicyclic gear i.
|
|
133 |
Teknik |
çevresinde çıkıntılı derin yiv bulunan çıkrık makarası veya çarkı |
wildcat i.
|
|
134 |
Teknik |
bir eksen çevresinde dönmek |
revolve f.
|
|
135 |
Teknik |
çevresinde seyretmek (gezegen vb) |
circumnavigate f.
|
|
136 |
Teknik |
çevresinde hareket etmek |
circulate f.
|
|
137 |
Teknik |
çevresinde döndürmek |
twirl f.
|
|
138 |
Teknik |
çevresinde dönmek |
round f.
|
|
139 |
Teknik |
mil çevresinde dönmek |
traverse f.
|
|
140 |
Teknik |
kendi çevresinde dönmek |
circumvolve f.
|
|
141 |
Teknik |
hareketli bir cismin çevresinde |
periptery s.
|
|
142 |
Teknik |
güneşin çevresinde dönen |
circumsolar s.
|
|
143 |
Teknik |
kutup çevresinde olan |
circumpolar s.
|
|
Computer |
|
144 |
Bilgisayar |
metin çevresinde kaydırır |
wrap around expr.
|
|
Electric |
|
145 |
Elektrik |
çoklu kablolarda lehimin tellerin arasına fazlaca girip topaklanması ve o bölgeyi kafes gibi genişletip çevresinde kırılmaya neden olabilmesi |
bird-caging i.
|
|
146 |
Elektrik |
çoklu kablolarda lehimin tellerin arasına fazlaca girip topaklanması ve o bölgeyi kafes gibi genişletip çevresinde kırılmaya neden olabilmesi |
birdcaging i.
|
|
Mechanic |
|
147 |
Mekanik |
zıvanada veya çevresinde bulunan çıkıntı |
relish i.
|
|
Textile |
|
148 |
Tekstil |
(alaska ve kuzey kanada'da) parka başlığının çevresinde veya ceket kenarlarında bulunan kürk saçaklar |
ruff i.
|
|
Architecture |
|
149 |
Mimarlık |
(açık meydan çevresinde) yuvarlak kolon dizisinden oluşan bir yapı |
cyclostyle i.
|
|
Construction |
|
150 |
İnşaat |
inşaat projesi çevresinde işaret veya bayrak tutarak trafiği yöneten kimse |
flagger i.
|
|
Aeronautic |
|
151 |
Havacılık |
uçağın ağırlığının burun tekerleği çevresinde yoğunlaşmasına neden olmak |
wheelbarrow f.
|
|
Marine |
|
152 |
Denizcilik |
çevresinde gitme |
go-around i.
|
|
Mining |
|
153 |
Maden |
sıcak su kaynakları çevresinde oluşan bir opal |
fiorite i.
|
|
154 |
Maden |
maden damarı veya çevresinde bulunan yumuşak ve killi madde |
flucan i.
|
|
155 |
Maden |
maden damarı veya çevresinde bulunan yumuşak ve killi madde |
flukan i.
|
|
Medical |
|
156 |
Medikal |
ağız çevresinde çökük noktasal skarlar |
perioral pitted scars i.
|
|
157 |
Medikal |
çevresinde miyelin tabakası bulunan sinir lifi |
myelinated i.
|
|
158 |
Medikal |
orifisler çevresinde görülen ekzematize lezyonlar |
periorificial eczematous lesions i.
|
|
159 |
Medikal |
yaranın çevresinde oluşan şiş |
proud flesh i.
|
|
160 |
Medikal |
sırt ipliğinin çevresinde yer alan |
perichordal s.
|
|
161 |
Medikal |
pelvis içinde veya çevresinde |
pelvic s.
|
|
162 |
Medikal |
gırtlak çevresinde olan |
laryngean s.
|
|
Anatomy |
|
163 |
Anatomi |
bazen dalağın çevresinde bulunabilen küçük nodüller |
lienculus i.
|
|
164 |
Anatomi |
çevresinde miyelin kılıf bulunan sinir lifi |
myelinated nerve fiber i.
|
|
165 |
Anatomi |
rahim çevresinde yer alan bağ doku ve yağ |
parametrium i.
|
|
166 |
Anatomi |
(horoz ayak kemiği çevresinde oluşan) boynuzumsu deri |
spur i.
|
|
167 |
Anatomi |
beyinde akuaduktus çevresinde yer alan |
periaqueductal s.
|
|
168 |
Anatomi |
göz çevresinde yer alan |
ophthalmic s.
|
|
169 |
Anatomi |
rektum çevresinde olan |
pararectal s.
|
|
170 |
Anatomi |
göz çevresinde bulunan (tüy) |
orbitary s.
|
|
171 |
Anatomi |
kulak çevresinde bulunan |
parotic s.
|
|
Pathology |
|
172 |
Patoloji |
ince bağırsak ve çevresinde görülen iltihabi bir hastalık |
regional ileitis i.
|
|
173 |
Patoloji |
eklem veya çevresinde ağrı ile karakterize bir hastalık |
arthrodynia i.
|
|
174 |
Patoloji |
pankreas veya çevresinde hissedilen ağrı |
pancreatalgia i.
|
|
Dermatology |
|
175 |
Dermatoloji |
üreme organları ya da anüs çevresinde bulunan iyi huylu siğil |
verruca acuminata i.
|
|
Printing |
|
176 |
Baskı Teknikleri |
baskı plakası çevresinde yer alan çıkıntılı kenar |
shoulder i.
|
|
Math |
|
177 |
Matematik |
düzlemsel bir alanın bir eksen çevresinde dönmesiyle oluşan katı cismin hacmi |
volume of a solid of revolution i.
|
|
Statistics |
|
178 |
İstatistik |
değişkene ait değerlerin dağılım ortalamasının veya ortanca değerinin çevresinde yayılması |
dispersion i.
|
|
Biology |
|
179 |
Biyoloji |
plasma zarını kendi çevresinde katlayarak molekül almak |
endocytose f.
|
|
180 |
Biyoloji |
insan yaşam alanı çevresinde veya içerisinde yaşayan (canlılar ve yapay her türlü ürün) |
synanthropic s.
|
|
181 |
Biyoloji |
orta albümin çevresinde kıvrılmış embriyosu olan |
cyclospermous s.
|
|
Marine Biology |
|
182 |
Deniz Biyolojisi |
kabuk açıklığının çevresinde kırmızımsı diş çıkıntıları bulunan bir karındanbacaklı deniz salyangozu |
bleeding tooth (nerita peloronta) i.
|
|
183 |
Deniz Biyolojisi |
yoğunlukla ıstakozun ağız çevresinde görülen küçük deniz organizmaları |
cycliophora i.
|
|
184 |
Deniz Biyolojisi |
yoğunlukla ıstakozun ağız çevresinde görülen küçük deniz organizmaları |
phylum cycliophora i.
|
|
185 |
Deniz Biyolojisi |
(denizkestanesine ait dış çıkıntıların çevresinde görülene benzer) sığ oyuk |
scrobicula i.
|
|
186 |
Deniz Biyolojisi |
(denizkestanesine ait dış çıkıntıların çevresinde görülene benzer) sığ oyuk |
scrobicule i.
|
|
187 |
Deniz Biyolojisi |
avrasya ve kuzey amerika'ya özgü olup ağız çevresinde bıyık benzeri duyargalar bulunan ve çoğunluğu tatlı sularda yaşayan çeşitli balıklara verilen ad |
siluriform fish i.
|
|
Astronomy |
|
188 |
Gökbilim |
ayın bir yıldız çevresinde dönüşünü tamamladığı ortalama süre |
sidereal month i.
|
|
189 |
Gökbilim |
gezegen veya uydunun bir yıldız çevresinde dönüşünü tamamladığı süre |
sidereal period i.
|
|
190 |
Gökbilim |
gezegen veya uydunun bir yıldız çevresinde dönüşünü tamamladığı süre |
sidereal revolution i.
|
|
191 |
Gökbilim |
güneş çevresinde oluşan hale |
solar halo i.
|
|
192 |
Gökbilim |
güneş çevresinde oluşan hale |
parhelic ring i.
|
|
193 |
Gökbilim |
yıldızların çevresinde |
periastral s.
|
|
194 |
Gökbilim |
güneşin çevresinde dönen |
circumsolar s.
|
|
195 |
Gökbilim |
yıldızın çevresinde |
circumstellar s.
|
|
196 |
Gökbilim |
ay'ın dünya çevresinde bir turu tamamladığı süreyle ilgili |
dracontic s.
|
|
Zoology |
|
197 |
Zooloji |
borneo ve çevresinde görülen vahşi bir kedi |
bay cat (felis bodia) i.
|
|
198 |
Zooloji |
iran ve çevresinde görülen bir yabani keçi |
pasang (capra aegagrus) i.
|
|
199 |
Zooloji |
gaur öküzüne akraba olan, hindistan ve çevresinde yetiştirilen bir yaban öküzü |
mithun i.
|
|
200 |
Zooloji |
hayvanların ağız çevresinde bulunan tüy veya kıl |
moustache i.
|
|
Botanic |
|
201 |
Botanik |
yaralı bir bitki yüzeyinde veya çevresinde gelişen farklılaşmamış doku |
callus i.
|
|
202 |
Botanik |
tohum kabuğunun çevresinde hücrelerden oluşan halka |
annulus i.
|
|
203 |
Botanik |
bazı gövdelerin özü çevresinde yer alan primer ksilem halkası |
medullary sheath i.
|
|
204 |
Botanik |
saptaki vasküler dokunun öz çevresinde merkezi silindir oluşturduğu bir tür sifonostel |
dictyostele i.
|
|
205 |
Botanik |
yaprağın damar dokusunu sapınkine bağlayan iletim demetinin çevresinde yer alan boşluk |
foliar gap i.
|
|
206 |
Botanik |
(yaralı bitki yüzeyinde veya çevresinde) koruyucu doku oluşmak |
callus f.
|
|
Social Sciences |
|
207 |
Sosyal Bilimler |
orta afrika'da nyasa gölünün çevresinde yaşayan afrika halkı |
yao i.
|
|
208 |
Sosyal Bilimler |
sadece tek tür ilişki olduğunu düşünen ve ilişkiyi toplumdaki kadın rolü ve erkek rolü çevresinde değerlendiren kişi |
heterosexist i.
|
|
209 |
Sosyal Bilimler |
sulawesi adası'nın güneybatısında yer alan makassar liman kentinde ve kentin çevresinde yaşayan endonezyalı bir halk |
macassar i.
|
|
210 |
Sosyal Bilimler |
sulawesi adası'nın güneybatısında yer alan makassar liman kentinde ve bu kentin çevresinde yaşayan endonezyalı bir halk |
macassarese i.
|
|
211 |
Sosyal Bilimler |
sagaylar dahil olmak üzere yenisey ırmağı çevresinde yaşayan halklardan birinin üyesi |
yeniseian i.
|
|
212 |
Sosyal Bilimler |
sagaylar dahil olmak üzere yenisey ırmağı çevresinde yaşayan halklardan birinin üyesi |
yenisei-ostyak i.
|
|
213 |
Sosyal Bilimler |
bazı eski uygarlıkların ziyafet kültüründe masa çevresinde yaslanarak uzanma |
discumbency i.
|
|
Literature |
|
214 |
Edebiyat |
lider bir yazarın çevresinde toplanan yazarlar topluluğu (özellikle romantizm akımı) |
cenacle i.
|
|
Linguistics |
|
215 |
Dilbilim |
eskiden cayuga gölü çevresinde yaşayan kızılderili halkının konuştuğu irokua dili |
cayuga i.
|
|
216 |
Dilbilim |
kuzey afrika'da çad gölü çevresinde konuşulan afro-asyatik dil grubuna ait dil ailesi |
chad i.
|
|
217 |
Dilbilim |
kuzey afrika'da çad gölü çevresinde konuşulan afro-asyatik dil grubuna ait dil ailesi |
chadic i.
|
|
218 |
Dilbilim |
kuzey afrika'da çad gölü çevresinde konuşulan afro-asyatik dil grubuna ait dil ailesi |
chadic language i.
|
|
219 |
Dilbilim |
thames nehri'nin çevresinde konuşulan bir ingiliz aksanı |
estuary english i.
|
|
220 |
Dilbilim |
volga nehri çevresinde konuşulan bir fin dili grubu |
volgaic i.
|
|
221 |
Dilbilim |
lombardca'nın mantua çevresinde konuşulan lehçesi |
mantuan i.
|
|
222 |
Dilbilim |
çad gölü çevresinde konuşulan bir çad dili |
musgoi i.
|
|
223 |
Dilbilim |
yaşayan üyeleri meksika'daki tehuantepec kıstağı'nda ve çevresinde konuşulan bir dil ailesine ait |
mixe-zoque s.
|
|
224 |
Dilbilim |
yaşayan üyeleri meksika'daki tehuantepec kıstağı'nda ve çevresinde konuşulan bir dil ailesiyle ilgili |
mixe-zoque s.
|
|
History |
|
225 |
Tarih |
antik dönemlerde balıkesir ve çevresinde kurulmuş bir ülke |
mysia i.
|
|
226 |
Tarih |
indus ve ganj ırmakları çevresinde mö 3000 ile ms 500 arasında süren medeniyet ve dilleri |
indic i.
|
|
227 |
Tarih |
1526 yılında kurulup iki yüzyıl boyunca hindistan ve çevresinde hüküm sürmüş bir müslüman imparatorluğu |
moghul empire i.
|
|
228 |
Tarih |
1526 yılında kurulup iki yüzyıl boyunca hindistan ve çevresinde hüküm sürmüş bir müslüman imparatorluğu |
mogul empire i.
|
|
Environment |
|
229 |
Çevre |
(tuz gölü veya tuz bataklığı çevresinde yer alan) çöküntü |
chott i.
|
|
230 |
Çevre |
(tuz gölü veya tuz bataklığı çevresinde yer alan) çöküntü |
shott i.
|
|
231 |
Çevre |
(tuz gölü veya bataklığı çevresinde yer alan) çöküntü |
schott i.
|
|
Geography |
|
232 |
Coğrafya |
abd'de nevada'nın güneydoğusu ve arizona'nın kuzeybatısında bulunan, çevresinde mesire yeri olan göl |
lake mead i.
|
|
233 |
Coğrafya |
zion kanyonu çevresinde oluşturulan koruma alanı |
zion national park i.
|
|
234 |
Coğrafya |
güneybatı almanya'da stuttgart'ın güneyinde konstanz gölü çevresinde kurulu bir şehir |
konstanz i.
|
|
235 |
Coğrafya |
abd'de nevada'nın güneydoğusu ve arizona'nın kuzeybatısında bulunan, çevresinde mesire yeri olan göl |
mead i.
|
|
236 |
Coğrafya |
abd'de nevada'nın güneydoğusu ve arizona'nın kuzeybatısında bulunan, çevresinde mesire yeri olan göl |
mead lake i.
|
|
237 |
Coğrafya |
finlandiya-rusya-estonya çevresinde bulunan baltık körfezi |
gulf of finland i.
|
|
238 |
Coğrafya |
pasifik okyanusu çevresinde bulunan |
pacific s.
|
|
239 |
Coğrafya |
birleşik devletler'in batı kıyısı çevresinde bulunan |
pacific s.
|
|
Geology |
|
240 |
Jeoloji |
bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal toplulukları |
spherulitic i.
|
|
241 |
Jeoloji |
bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal toplulukları |
spherulite i.
|
|
242 |
Jeoloji |
dağ zincirinin çevresinde denizel çökeller olarak oluşan kumtaşı, şeyller ve çakıltaşıları |
molasse i.
|
|
243 |
Jeoloji |
bir noktanın çevresinde toplanmış küçük sferoid kristal toplulukları |
sphaerulite i.
|
|
Military |
|
244 |
Askeri |
hava üssünün çevresinde yer alan hava savunma bölgesi |
base defense zone i.
|
|
245 |
Askeri |
hırvatistan'da veya yakın çevresinde çalışan silahlı memur |
pandour i.
|
|
Sport |
|
246 |
Spor |
bir grup oyuncunun rakibin düşürdüğü topun çevresinde toplanıp topu elde etmeye çalışması |
loose scrum i.
|
|
247 |
Spor |
(ragbide) top tutucunun topu düşürmesiyle çok sayıdaki oyuncunun çevresinde toplanıp top hakimiyeti sağlamaya çalıştıkları durum |
ruck i.
|
|
248 |
Spor |
(ragbide) bir grup oyuncunun rakibin düşürdüğü topun çevresinde toplanıp topu elde etmeye çalışması |
ruck i.
|
|
Basketball |
|
249 |
Basketbol |
(top) pota halkasının çevresinde dönmek |
rim f.
|
|
Cinema |
|
250 |
Sinema |
bir filmin, romanın veya oyunun, bir konu çevresinde gelişen, olgunlaşan, biçimlenen kuruluşu |
dramatic structure i.
|
|
Printery |
|
251 |
Matbaa |
daktilolarda çevresinde harf veya karakterler olan çember |
type wheel i.
|
|
252 |
Matbaa |
çevresinde harfler veya rakamlar bulunan baskı tekerleği |
printing wheel i.
|
|
Ornithology |
|
253 |
Kuşbilim |
başının üzerinde ve çevresinde tüyleri olan süslü güvercin |
jacobin i.
|
|
254 |
Kuşbilim |
başının üzerinde ve çevresinde tüyleri olan süslü güvercin |
jacobine i.
|
|
255 |
Kuşbilim |
göz çevresinde beyaz bir halka veya leke bulunan çeşitli kuş türleri |
white-eye i.
|
|
256 |
Kuşbilim |
göz çevresinde ibiğe benzer etimsi parçalar olan güvercin |
barb i.
|
|
257 |
Kuşbilim |
avrupa'ya özgü, ağız çevresinde kıllar olan ve böcekle beslenen bir yarasa |
barbastel (barbastellus communis) i.
|
|
258 |
Kuşbilim |
çevresinde zarımsı yapı olan ayrı parmaklı kuş ayağı |
lobate foot i.
|
|
259 |
Kuşbilim |
yeni gine çevresinde görülen sarı tüylü bir kuş |
diphyllodes magnifica i.
|
|
Slang |
|
260 |
Argo |
anüs çevresinde bulunan kıllara yapışmış dışkı topakçığı |
dingleberry i.
|
|
261 |
Argo |
cinsel organ çevresinde çıkan tüy |
pubic hair i.
|
|
262 |
Argo |
cinsel organ çevresinde çıkan tüy |
crotch hair i.
|
|
263 |
Argo |
cinsel organ çevresinde çıkan tüyler |
bush i.
|
|
264 |
Argo |
liman çevresinde fahişelik yapan kadın |
sea gull i.
|
|
British Slang |
|
265 |
İngiliz Argosu |
anüs çevresinde bulunan kıllara yapışmış dışkı topakçığı |
fartleberry i.
|
|
Modern Slang |
|
266 |
Modern Argo |
gülerken göz çevresinde oluşan veya yüzde kendiliğinden bulunan ve sevimli bulunan kabarıklık |
aegyosal i.
|
|
Anthropology |
|
267 |
Anthropology |
kuzey amerika'da colorado nehri ağzının çevresinde yaşayan bir yerli halk |
cocopa i.
|
|
268 |
Anthropology |
kuzey amerika'da colorado nehri ağzının çevresinde yaşayan bir yerli halk |
cocopah i.
|
|