Geçmiş

çok heyecanlı

"çok heyecanlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok heyecanlı	frenetic s.
2	Genel	çok heyecanlı	overwrought s.
3	Genel	çok heyecanlı	keyed up s.
4	Genel	çok heyecanlı	very exciting s.
5	Genel	çok heyecanlı	aflame s.
6	Genel	çok heyecanlı	hyperkinetic s.
7	Genel	çok heyecanlı	gaga s.
8	Genel	çok heyecanlı	phrenetic s.
9	Genel	çok heyecanlı	frenetical s.
10	Genel	çok heyecanlı	phrensied s.
11	Genel	çok heyecanlı	phrentic [obsolete] s.
Phrases
12	İfadeler	çok heyecanlı	more than a little excited expr.
Colloquial
13	Konuşma Dili	çok heyecanlı	wham-bang s.
14	Konuşma Dili	çok heyecanlı	knee-trembling s.
Idioms
15	Deyim	çok heyecanlı	all wound up s.
16	Deyim	çok heyecanlı	climbing the walls s.
Medical
17	Medikal	çok heyecanlı	phrenetical s.
Psychology
18	Psikoloji	çok heyecanlı	phrensical [obsolete] s.
Archaic
19	Eski Kullanım	çok heyecanlı	frenetical s.

"çok heyecanlı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok heyecanlı olmak	be all keyed up f.
2	Genel	(heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak	effuse f.
3	Genel	çok heyecanlı ve başarılı/ses getiren	rip-roaring s.
Colloquial
4	Konuşma Dili	çok heyecanlı olmak	wig f.
5	Konuşma Dili	çok eğlenceli veya heyecanlı	better than sex expr.
Idioms
6	Deyim	çok heyecanlı kimse veya şey	a three-alarm fire i.
7	Deyim	çok heyecanlı kimse veya şey	a five-alarm fire i.
8	Deyim	çok heyecanlı kimse	a bag/bundle of nerves i.
9	Deyim	çok heyecanlı kimse	bundle of nerves i.
10	Deyim	çok heyecanlı bir oyuncak (lunaparkta)	e-ticket ride i.
11	Deyim	çok heyecanlı bir tur (lunapark oyuncakları için)	e-ticket ride i.
12	Deyim	(bir şey için) çok heyecanlı olmak	be keen about f.
13	Deyim	bir yere gitmek/bir olaya katılmak için çok heyecanlı olmak	be there with bells on f.
14	Deyim	bir şey için çok heyecanlı olmak	be in a fever about something f.
15	Deyim	çok heyecanlı olmak	get the jitters f.
16	Deyim	çok heyecanlı olmak	be a bundle of nerves f.
17	Deyim	çok heyecanlı olmak	be all het up f.
18	Deyim	(biri/bir şey) için çok heyecanlı olmak	be keen about (someone or something) f.
19	Deyim	(biri/bir şey) hakkında çok heyecanlı olmak	be keen about (someone or something) f.
20	Deyim	(biri/bir şey) için çok heyecanlı olmak	be keen on (someone or something) f.
21	Deyim	(biri/bir şey) hakkında çok heyecanlı olmak	be keen on (someone or something) f.
22	Deyim	(bir şeyle) ilgili çok hevesli/heyecanlı olmak	be potty about (something) [uk] f.
23	Deyim	(biri/bir şey) için deli divane olmak, (biri/bir şey) için çok heyecanlı/hevesli olmak	be wild about (someone or something) f.
24	Deyim	(bir şey hakkında çok) heyecanlı olmak	be (all) steamed up (about/over something) f.
25	Deyim	(biri/bir şey) için çok heyecanlı	keen about (someone or something) s.
26	Deyim	(biri/bir şey) hakkında çok heyecanlı	keen about (someone or something) s.
27	Deyim	(biri/bir şey) için çok heyecanlı	keen on (someone or something) s.
28	Deyim	yapmak için çok heyecanlı	keen on doing s.
29	Deyim	bir şey yapmak için çok heyecanlı	keen on doing something s.
30	Deyim	(bir şey) için çok heyecanlı/hevesli	wild about (something) s.
31	Deyim	çok heyecanlı/panik içinde	as nervous as a long-tailed cat in a room full of rockers expr.
Slang
32	Argo	çok heyecanlı olmak	get hype f.