Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok kalabalık | too crowded s. |
Genel | çok kalabalık | overcrowded s. |
Genel | çok kalabalık | very crowded s. |
Genel | çok kalabalık | thronging s. |
Idioms | ||
Deyim | çok kalabalık | packed (in) like sardines s. |
Deyim | çok kalabalık | bursting at the seams expr. |
Deyim | çok kalabalık | bulging at the seams expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
İfadeler | kalabalık bir gruptan/bir komiteden düzgün bir karar çıkması çok zordur | a camel is a horse designed by a committee expr. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | çok kalabalık yer | beehive i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | çok sayıda/kalabalık olmanın avantajı | weight of numbers i. | ||
Deyim | çok kalabalık yer | grand central station i. | ||
Deyim | başı çok kalabalık olmak | be up to ninety f. | ||
Deyim | (mağaza/iş yeri) çok rağbet gören ve kalabalık bir yerde olmak | be in the thick of something f. | ||
Deyim | çok kalabalık olmak | be bursting at the seams (with something) f. | ||
Deyim | çok kalabalık olmak | be bulging at the seams (with something) f. | ||
Deyim | çok kalabalık olmak | be full to bursting (with something) f. | ||
Deyim | çok kalabalık olmak | be bursting/bulging at the seams (with something) f. | ||
Deyim | çok kalabalık olmak | be full to bursting (with something) f. | ||
Deyim | başı çok kalabalık | up to ninety s. | ||
Speaking | ||||
Konuşma | burası çok kalabalık | it is very crowded here i. | ||
Slang | ||||
Argo | başı çok kalabalık | jammed (up) s. |