Geçmiş

çok zayıf

"çok zayıf" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok zayıf	skinny s.
2	Genel	çok zayıf	scraggy s.
3	Genel	çok zayıf	lean s.
4	Genel	çok zayıf	rawboned s.
5	Genel	çok zayıf	as thin as a rake s.
6	Genel	çok zayıf	as thin as a lath s.
7	Genel	çok zayıf	tenuous s.
8	Genel	çok zayıf	ultrathin s.
9	Genel	çok zayıf	rawbone s.
Idioms
10	Deyim	çok zayıf	a bag of bones i.
11	Deyim	çok zayıf	(all) skin and bones s.
12	Deyim	çok zayıf	paper thin s.
13	Deyim	çok zayıf	as skinny as a beanpole expr.
14	Deyim	çok zayıf	skinny as a beanpole expr.
Slang
15	Argo	çok zayıf	milktoast s.

"çok zayıf" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok zayıf kimse	scrag i.
2	Genel	çok zayıf ve kuru	gaunt s.
3	Genel	çok zayıf ve uzun	spindling s.
4	Genel	çok zayıf ve uzun	spindly s.
Colloquial
5	Konuşma Dili	çok zayıf kimse	bones i.
6	Konuşma Dili	çok zayıf insanların köprücük kemikleri üzerinde oluşan oyuk	saltcellar [uk] i.
7	Konuşma Dili	çok kötü/zayıf durumda olmak	have had it f.
Idioms
8	Deyim	çok zayıf ihtimal	a chance in a million i.
9	Deyim	çok zayıf ihtimal	a one-in-a-million chance i.
10	Deyim	çok zayıf ihtimal	a one in a million chance i.
11	Deyim	çok zayıf ihtimal	a chance in a million i.
12	Deyim	çok zor/zayıf ihtimal	a chance in a million i.
13	Deyim	çok zor/zayıf ihtimal	a one-in-a-million chance i.
14	Deyim	çok zor/zayıf ihtimal	a one in a million chance i.
15	Deyim	çok zor/zayıf ihtimal	ghost of a chance i.
16	Deyim	çok zor/zayıf ihtimal	not a chinaman's chance i.
17	Deyim	çok zayıf şey	candle in the wind i.
18	Deyim	(argümanın, anlaşmanın) açık/zayıf noktası çok olmak	could drive a truck through (something) [us] f.
19	Deyim	(argümanın, anlaşmanın) açık/zayıf noktası çok olmak	can drive a truck through (something) [us] f.
20	Deyim	çok zayıf olmak	fold like a cheap suitcase f.
21	Deyim	çok zayıf ve güçsüz	weak as a baby s.
22	Deyim	çok zayıf ve güçsüz	weak as a kitten s.
23	Deyim	çok zayıf ve güçsüz	as weak as a baby expr.
24	Deyim	çok zayıf ve güçsüz	as weak as a kitten expr.
25	Deyim	(bir anlaşmanın, tartışmanın, sözleşmenin) çok büyük açıkları/zayıf yönleri olması	can drive a truck through something expr.
26	Deyim	çok zayıf ihtimal	one chance in a million expr.
Textile
27	Tekstil	iplikte çok fazla bükülme nedeniyle oluşmuş zayıf nokta	twit i.
Medical
28	Medikal	laboratuvar ortamında bir antikorla tepkimeye giren antijenik olmayan veya çok zayıf antijenik madde	hapten i.
Card
29	İskambil	çok zayıf el	bust i.
Slang
30	Argo	çok zor/zayıf ihtimal	chinaman's chance i.
31	Argo	çok zayıf adam	milktoast s.