ön planda - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ön planda



"ön planda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ön planda in the foreground zf.
Idioms
ön planda in the frame s.
ön planda ahead of the curve zf.
ön planda on the front burner expr.
ön planda somebody's front burner expr.
ön planda on the boil expr.
ön planda at the forefront expr.
ön planda on a front burner expr.

"ön planda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
General
mesleki başarıyı ön planda tutan kimse careerist i.
antrenman maçının tersine rekabetin ön planda olduğu oyun matchplay i.
ön planda tutmak prioritise f.
çıkarlarını ön planda tutmak look out for oneself f.
ön planda tutmak give particular importance to something f.
ön planda olmak be at the forefront f.
ön planda olmak remain in the forefront of f.
ön planda olmak remain at the forefront of f.
ön planda kalmak remain at the forefront f.
ön planda kalmak remain in the forefront f.
ön planda tutmak prioritize f.
kendini ön planda tutan self-obsessed s.
ön planda olan distinguishable [obsolete] s.
bir dönem ön planda olan du jour s.
Phrasals
ön planda olmak be in the forefront f.
Colloquial
çapkınlığın/hovardalığın ön planda olduğu bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan ifade wine, women, and song i.
Idioms
ön planda olmayan kişiler back room boys [uk] i.
ön planda olmak cook on the front burner f.
birini ön planda tutmak put someone first f.
ön planda olmak be on the front burner f.
biri için ön planda olmayı sürdürmek keep note f.
ön planda olmak be in the frame f.
ön planda olmak be in the frame f.
ön planda olmamak be out of the frame f.
(birini/bir şeyi) ön planda tutmak put (someone or something) first f.
birini/bir şeyi ön planda tutmak put somebody/something first f.
ön planda/plana at/in/to the forefront expr.
ön planda/plana in the forefront expr.
Architecture
sivri kemerin ön planda olduğu mimarı tarz pointed style i.
Social Sciences
aile çıkarlarının ön planda tutulması familialism i.
aile çıkarlarının ön planda tutulması familism i.
Literature
dilin veya edebi formun teknik mükemmelliğini ön planda tutan alexandrian s.
Sport
antrenman maçının tersine rekabetin ön planda olduğu oyun match play i.
Art
arabesk ve grotesk süslemeleri ön planda olan bir avrupa modası mannerist style i.
sevimliliğin ön planda olduğu kawaii japon sanatına ait kawaii s.
Cinema
gerçekliği ön planda tutan belgesel film yapım tarzı cinéma vérité i.
Archaic
müziğin ön planda olduğu sosyal eğlence musical i.
Slang
sadist işkence unsurlarının ön planda olduğu korku filmi türü torture porn i.
gösteriş ve tarz yerine işlevselliğin ön planda olduğu sıkıcı/ilginç olmayan araba nerd mobile i.
sadece işlevselliğin ön planda olduğu araba nerd mobile i.