önemli biri - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

önemli biri



"önemli biri" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
önemli biri person of note i.
Colloquial
önemli biri someone important i.
önemli biri important person i.
önemli biri a big name/noise i.
Idioms
önemli biri a big shot i.

"önemli biri" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir öğenin önemli unsurlarından biri cornerstone i.
önemli biri çıkmak (bir yerden/aileden) throw up f.
önemli biri gibi giydirmek clothe f.
(önemli biri) yaşadığı dönemde yıldızı parlamak floruit f.
Phrasals
(biri) için önemli olmak count with (one) f.
Phrases
(biri) için önemli matter to (one) expr.
biri için önemli matter to someone expr.
Colloquial
önemli/mühim biri a somebody i.
biri için önemli olmamak be all one to f.
biri için önemli olmamak be nothing to somebody f.
biri için önemli olmamak mean nothing to somebody f.
(biri) için önemli/değerli olmak mean to (one) f.
(biri/bir şey) kadar önemli değil subordinate to (someone or something) s.
ismi önemli olmayan biri who will/shall remain/be nameless expr.
ismi önemli olmayan biri somebody will/shall remain/be nameless expr.
ismi önemli olmayan biri somebody, who will/shall remain/be nameless expr.
Idioms
çevreye önemli ve varlıklı biri olarak görünülmek istendiğinde beraber gidilen ama aslında hoşlanılmayan partner arm candy i.
önemli (biri/bir şey) (someone or something) to shout about i.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak be the world to (one) f.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak be/mean (all) the world to somebody f.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak be the world to (one) f.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak mean the world to (someone) f.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli/anlamlı olmak mean the world to (someone) f.
(biri) için çok önemli bir unsur olmak weigh heavily with (one) f.
kendini önemli biri gibi göstermek put on airs and graces f.
(biri) için önemli/değerli olmak be close to (one's) heart f.
biri için önemli/değerli olmak be close to somebody's heart f.
biri için önemli/değerli olmak be near to somebody's heart f.
biri için önemli/değerli olmak be dear to somebody's heart f.
(biri) için çok değerli/önemli olmak be near to (one's) heart f.
biri için çok değerli/önemli olmak be close to somebody's heart f.
biri için çok değerli/önemli olmak be dear to somebody's heart f.
biri için çok değerli/önemli olmak be near to somebody's heart f.
biri için önemli olmamak mean nothing to somebody f.
biri için önemli olmamak be nothing to somebody f.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak be the world to somebody f.
biri için çok kıymetli/önemli/değerli olmak mean the world to somebody f.
birine (biri/bir şey hakkında) önemli unsurları söylemek give somebody the low-down (on somebody/something) f.
(biri/bir şey hakkında) önemli unsurları öğrenmek get the low-down (on somebody/something) f.
(biri) için önemli olmamak mean nothing to (one) f.
(biri) için çok önemli near and dear to (one) s.
(biri) için çok önemli near to (one's) heart s.
(biri için bir şey) hiç önemli değil (one) doesn't give a hoot (about something) expr.
(biri için bir şey) hiç önemli değil (one) doesn't give a rip (about something) expr.
önemli olan özünde nasıl biri olduğundur it's what's inside that counts [cliché] expr.
önemli olan özünde nasıl biri olduğundur it's what's on the inside that counts [cliché] expr.
Mental Health
önemli biri olunduğuna dair abartılı inanış grandiosity i.
Gastronomy
japonya'da yetişen en önemli mantarlardan biri nameko (pholiota nameko) i.
japonya'da yetişen en önemli mantarlardan biri viscid mushroom i.
Math
bir sayının ölçüm cihazının hassasiyeti ölçüsünde önemli olan basamaklarından her biri significant figure i.
Marine Biology
fosforlu deniz akvaryumları için önemli trace elementlerden biri phosphorous i.
dünyanın en önemli ticari balıklarından biri atlantic cod (gadus morhua) i.
dünyanın en önemli ticari balıklarından biri torsk i.
dünyanın en önemli ticari balıklarından biri cusk [us/canada] i.
dünyanın en önemli ticari balıklarından biri brosme brosme i.
History
antik roma'da üç önemli aşiretten biri tribe i.
Religious
yahudi takviminde önemli iki oruç gününden biri major fast day i.
Geography
suudi arabistan'ın önemli limanlarından biri dammam i.
Sport
en önemli üç bisiklet yarışından her biri grand tour i.
Slang
biri için önemli olan/birinin önemsediği şey jam i.
önemli biri/bir şey pisser i.