ışıklar - Türkçe İngilizce Sözlük

ışıklar

"ışıklar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ışıklar lights i.
These lights represent information beamed from the satellite-tracking systems.
Bu ışıklar uydu takip sistemlerinden gelen bilgileri temsil ediyor.

More Sentences
Astrology
ışıklar luminaries i.

"ışıklar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

Türkçe İngilizce
General
parlak ışıklar the bright lights i.
The bright light disturbed Markku.
Parlak ışık Markku'yu rahatsız etti.

More Sentences
Speaking
ışıklar gitti lights went out expr.
The electric light went out.
Elektrik ışığı gitti.

More Sentences
General
sahne önündeki ışıklar footlights i.
demiryollarında, renkli ışıklar yerine kol hareketinden yararlanan işaret semaphore i.
sahnenin önündeki ışıklar footlights i.
yanıp sönen ışıklar flashing lights i.
yanıp sönen ışıklar christmas lights i.
yanıp sönen ışıklar blinking lights i.
yanıp sönen ışıklar blinky lights i.
yanıp sönen ışıklar blinking neon-sign i.
yanıp sönen ışıklar twinkle lights i.
uzaktaki ışıklar distant lights i.
uzak ışıklar distant lights i.
sönmek (ışıklar/kalorifer) go off f.
yanmaya başlamak (ışıklar/kalorifer) go on f.
şimşeğe benzer ışıklar çıkarmak fulgurate f.
ışıklar gitmek (for lights) to go dead f.
ışıklar kesilmek (for lights) to go out f.
ışıklar kesilmek black out f.
ışıklar gitmek black out f.
ışıklar kesilmek (for lights) to go dead f.
ışıklar gitmek (for lights) to go out f.
ışıklar içinde uyu hamba kahle expr.
Colloquial
ışıklar, kamera ve motor! lights, camera, and action! expr.
Idioms
parlak ışıklar the bright lights i.
renkli ışıklar the bright lights i.
Speaking
ışıklar açıkken uyuyamam I can't sleep with the lights on expr.
ışıklar açıkken uyuyamam I can't sleep with the light on expr.
ışıklar kapalı the lights are off expr.
Technical
yanıp sönen ışıklar flashing lights i.
şimşeği andıran ışıklar çıkarmak fulgurate f.
Lighting
tavan veya duvardaki bir çubuk boyunca aralıklarla asılmış ışıklar track lights [us] i.
Aeronautic
yüksek binaların tepesine uçakların fark etmesi için yerleştirilen genellikle beyaz veya kırmızı yanıp sönen ışıklar aircraft warning lights i.
Marine
gemilerin gece yol aldıklarında yakmak zorunda oldukları ışıklar running lights i.
Religious
ışıklar bayramı feast of dedication i.
ışıklar bayramı feast of lights i.
ışıklar bayramı feast of the dedication i.
Meteorology
deprem esnasında beliren ışıklar earthquake lights i.
Painting
ikincil ışıklar accidental lights i.
Theatre
sahne önünde yer alan ışıklar floats i.