ınput

"ınput" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 51 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	input i.	giriş
I need your input. Girişinize ihtiyacım var. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	input i.	girdi
This process is to ensure input and participation by all interested and involved parties. Bu süreç, ilgili ve ilişkili tüm tarafların girdi ve katılımını sağlayacaktır. More Sentences
General
3	Genel	input i.	bilgi
I'd like some input. Biraz bilgi isterim. More Sentences
4	Genel	input i.	girdi
The EFC's proposals have benefited significantly from the input of my services. EFC'nin önerileri benim hizmetlerimin girdilerinden önemli ölçüde faydalanmıştır. More Sentences
5	Genel	input i.	tavsiye
Any input would be appreciated! Her türlü tavsiye makbule geçecektir! More Sentences
Politics
6	Siyasal	input	girdi
We may also see higher inputs of chemical fertilisers and pesticides. Ayrıca daha yüksek kimyasal gübre ve tarım ilacı girdileri de görebiliriz. More Sentences
Technical
7	Teknik	input	girdi
It will certainly form a very significant input into our review of the directive. Direktifin gözden geçirilmesinde kesinlikle çok önemli bir girdi oluşturacaktır. More Sentences
Computer
8	Bilgisayar	input	girdi
It is still early enough in the negotiations to make this input. Müzakerelerde bu girdiyi yapmak için henüz yeterince erken. More Sentences
Automotive
9	Otomotiv	input	girdi
This debate has already had an overdose of that sort of input. Bu tartışma zaten bu tür girdilerin aşırı dozuna maruz kalmıştır. More Sentences
Food Engineering
10	Gıda	input	girdi
The method has a high input from many groups outside this Parliament. Yöntem, bu Parlamento dışındaki pek çok gruptan yüksek bir girdi sağlamaktadır. More Sentences
Linguistics
11	Dilbilim	input	girdi
The data it produces are input into the SAP accounting system, after having been checked by financial control. Üretilen veriler mali kontrol tarafından kontrol edildikten sonra SAP muhasebe sistemine girilir. More Sentences
General
12	Genel	input i.	birinden gelen düşünceler veya sözler
13	Genel	input i.	verme
14	Genel	input i.	katma
15	Genel	input i.	para koyma
16	Genel	input i.	para girişi yapma
17	Genel	input i.	ilave edilen miktar
18	Genel	input i.	girişi yapılan miktar
19	Genel	input i.	(makine veya depolama sistemi) giriş gücü
20	Genel	input i.	vücuda giren uyarıcı
21	Genel	input i.	giriş noktası
22	Genel	input i.	girdi uygulama metodu
23	Genel	input i.	yerleştirme
24	Genel	input i.	ilave etme
25	Genel	input i.	ekleme
26	Genel	input i.	giriş aygıtı
27	Genel	input f.	(projeye, öneriye) katkıda bulunmak
28	Genel	input f.	fikir sunmak
29	Genel	input f.	bilgi sağlamak
30	Genel	input f.	tavsiyede bulunmak
31	Genel	input f.	eklemek
32	Genel	input f.	üzerine koymak
33	Genel	input f.	takmak
34	Genel	input f.	artırmak
35	Genel	input f.	ilave etmek
Irregular Verb
36	Irregular Verb	input f.	input/inputted - input/inputted
Trade/Economic
37	Ticaret/Ekonomi	input	girdiler
Technical
38	Teknik	input i.	elektrik enerjisi veya sinyal alımı sağlayan terminal bağlantı
39	Teknik	input s.	veri girişine ait
40	Teknik	input s.	veri girişi ile ilgili
41	Teknik	input s.	giriş aygıtı ile ilgili
42	Teknik	input s.	giriş aygıtına ait
Computer
43	Bilgisayar	input f.	veri girmek
44	Bilgisayar	input f.	veri girişi sağlamak
45	Bilgisayar	input f.	girilen veriyi kabul etmek
46	Bilgisayar	input	giriş
47	Bilgisayar	input	veri
Medical
48	Medikal	input	içeri giren madde
49	Medikal	input	giren madde miktarı
Food Engineering
50	Gıda	input	giren
Linguistics
51	Dilbilim	input	giri