Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | (bir şey olsun) diye | in order to (do something) expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şey olsun diye) beddua etmek | curse with (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şey olsun diye) lanet okumak | curse with (something) f. |
Öbek Fiiller | birine/bir şeye bir şey olsun diye sövmek | curse someone or something with something f. |
Öbek Fiiller | birine/bir şeye bir şey olsun diye beddua etmek | curse someone or something with something f. |
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye bir şey) olsun diye dua etmek | invoke (something) (up)on (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şey için/bir şey olsun diye) dua etmek | pray for f. |
Phrases | ||
İfadeler | bir şey olsun diye | in order to do something expr. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (bir şey) olsun diye düzenlemeler/ayarlamalar yapmak | work things so (that) (something is the case) f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şey olsun diye) uğraşmak | work it so (that) (something is the case) f. |
Deyim | (bir şey olsun diye) uğraşmak | work it/things (so that...) f. |