Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şey) sunmak
"(bir şey) sunmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şey) sunmak
serve up (something)
f.
"(bir şey) sunmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birisine bir şey sunmak
lay something before someone
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(birine bir şey için) şükranlarını sunmak
cite (one) for (something)
f.
3
Öbek Fiiller
birine bir şey sunmak
serve something to someone
f.
4
Öbek Fiiller
(birine bir şey) sunmak/açıklamak
represent something to someone
f.
5
Öbek Fiiller
bir şey sunmak
bring out
f.
6
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey) olarak sunmak
portray (someone or something) as (something)
f.
7
Öbek Fiiller
birini biri/bir şey olarak sunmak
portray someone as someone or something
f.
8
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini bir şey) olarak sunmak
sell (someone, something, or oneself) as (something)
f.
9
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şey olarak sunmak
sell someone or something as something
f.
10
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey) halinde sunmak
render (something) in (something)
f.
11
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bir şey sunmak
offer something up (to someone or something)
f.
12
Öbek Fiiller
bir şey sunmak
offer up
f.
13
Öbek Fiiller
'-e (bir şey) sunmak
pitch (something) to
f.
14
Öbek Fiiller
birine bir şey sunmak/takdim etmek
bestow something on someone
f.
15
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) sunmak
bring (something) before (someone or something)
f.
16
Öbek Fiiller
(birine bir şey) sunmak
display (something) to (someone)
f.
17
Öbek Fiiller
(birine) bir şey sunmak
hold something out (to someone)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak
lavish (someone or something) with (something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak
lavish (something) upon (someone or something)
f.
20
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak
lavish (something) on (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
'-e bol keseden (bir şey) vermek/sunmak
lavish on
f.
22
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) sunmak
lay (something) before (someone or something) [old-fashioned]
f.
23
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) sunmak
make (something) against (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
kendini (biri/bir şey) gibi sunmak
pose as (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birine bir şey) sunmak
provide (one) with (something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) sunmak
provide (something) for (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey) halinde sunmak
render (something) into (something)
f.
28
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında rapor hazırlamak/sunmak
report about (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(bir şey) içerisinde (bir yemek) sunmak/servis etmek
serve (something) in (something or some place)
f.
30
Öbek Fiiller
taraflı bir şey sunmak
slant toward
f.
31
Öbek Fiiller
(bir borca) karşılık (değerli bir şey) teklif etmek/sunmak/vermek
tender (something) for (something)
f.
32
Öbek Fiiller
(bir amaç) için (resmi bir şey) teklif etmek/sunmak
tender (something) for (something)
f.
Phrases
33
İfadeler
taraflı bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something)
f.
34
İfadeler
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something)
f.
35
İfadeler
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something)
f.
36
İfadeler
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something)
f.
37
İfadeler
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something)
f.
38
İfadeler
taraflı bir şey sunmak
slant toward (someone or something)
f.
39
İfadeler
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
slant toward (someone or something)
f.
40
İfadeler
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
slant toward (someone or something)
f.
41
İfadeler
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
slant toward (someone or something)
f.
42
İfadeler
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
slant toward (someone or something)
f.
Idioms
43
Deyim
birine bir şey için şükranlarını sunmak
cite someone for something
f.
44
Deyim
kadir kıymet bilmeyen birisine çok değerli bir şey sunmak
cast pearls before swine
f.
45
Deyim
işe yarar (bir şey) sunmak
bring (something) to the table
f.
46
Deyim
(bir şey) üzerine bir bakış/inceleme sunmak
cast an eye on (something)
f.
47
Deyim
kadir kıymet bilmeyen birisine çok değerli bir şey sunmak
cast (one's) pearls before swine
f.
48
Deyim
(birine bir şey yapmak için) bir fırsat/olanak sunmak
give somebody half a chance (to do something)
f.
49
Deyim
(birini) suçlayan (bir şey) sunmak/sağlamak
give (something) against (one)
f.
Astronomy
50
Gökbilim
yeni bir şey sunmak
demo
f.
Slang
51
Argo
birine bir şey (plan/proje) sunmak
lay something on someone
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) sunmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy