Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | rise out of (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | arise out of (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | base off (of) (something else) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | come from (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | flow from (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | result from (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyden) kaynaklanmak | stem from (something) f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şeyden) kaynaklanmak | be rooted in (something) f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir şeyden kaynaklanmak | spring from something f. |
Öbek Fiiller | bir şeyden kaynaklanmak | proceed from f. |
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) kaynaklanmak | rest in (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | bir şeyden kaynaklanmak | rest in something f. |
Öbek Fiiller | bir şeyden kaynaklanmak | arise from something f. |
Öbek Fiiller | bir şeyden kaynaklanmak | arise out of something f. |
Öbek Fiiller | bakış açısı/yaklaşımı (birinden/bir şeyden) kaynaklanmak | come from (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) kaynaklanmak | emanate from (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (bir yerden/bir şeyden) kaynaklanmak | originate from (some place or something) f. |
Öbek Fiiller | (bir yerden/bir şeyden) kaynaklanmak | originate in (some place or something) f. |
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden/bir yerden) kaynaklanmak | spring from (someone, something, or some place) f. |