Geçmiş

(bir şeye) önem vermek

"(bir şeye) önem vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	(bir şeye) önem vermek	give (something) weight f.
2	Deyim	(bir şeye) önem vermek	give heed to (something) f.
3	Deyim	(bir şeye) önem vermek	give weight to (something) f.

"(bir şeye) önem vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeye çok önem vermek	set great store on f.
2	Genel	bir şeye çok önem vermek	place a great emphasis on something f.
Phrasals
3	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az önem vermek	place behind (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	birine veya bir şeye birinden veya bir şeyden daha çok değer/önem vermek	set someone or something above someone or something f.
5	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) önem vermek	account of (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek	place (someone or something) above (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla önem vermek	place (someone or something) before (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek	put (someone or something) ahead of (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek	put (someone or something) before (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye birinden/bir şeyden) daha fazla değer/önem vermek	put (someone or something) in front of (someone or something) f.
Idioms
11	Deyim	bir şeye büyük önem vermek	set great/much store by something f.
12	Deyim	(birine ya da bir şeye) çok büyük önem vermek	set a great deal by (someone or something) [obsolete] f.
13	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	lay store in (something or someone) f.
14	Deyim	(bir şeye) aşırı önem vermek	err on the side of (something) f.
15	Deyim	bir şeye aşırı önem vermek	err on the side of something f.
16	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	give/pay heed (to somebody/something) f.
17	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	take heed (of somebody/something) f.
18	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	have a high opinion of (someone or something) f.
19	Deyim	(birine/bir şeye) değer/önem vermek	hold (someone or something) dear f.
20	Deyim	birine/bir şeye değer/önem vermek	hold somebody/something dear f.
21	Deyim	(bir şeye) ağırlık/önem vermek	lay stress on (something) f.
22	Deyim	(birine/bir şeye) çok önem vermek	make much of (someone or something) f.
23	Deyim	(bir şeye) çok önem vermek	place a premium on (something) f.
24	Deyim	(birine/bir şeye) önem vermek	put store by (something or someone) f.
25	Deyim	bir şeye çok değer/önem vermek	put/place a premium on something f.
26	Deyim	(birine/bir şeye) büyük önem vermek/saygı duymak	set great store by (something or someone) f.