Geçmiş

(bir şeye) bulaştırmak

"(bir şeye) bulaştırmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeye) bulaştırmak	catch up in (something) f.

"(bir şeye) bulaştırmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birini bir şeye bulaştırmak	involve someone in something f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	birine ya da bir şeye bir şey bulaştırmak	contaminate someone or something with something f.
3	Öbek Fiiller	birini bir şeye bulaştırmak	pull someone into something f.
4	Öbek Fiiller	birini bir şeye bulaştırmak	pull someone in f.
5	Öbek Fiiller	(birini bir şeye) bulaştırmak	drag (someone) into (something) f.
6	Öbek Fiiller	(kötü bir şeye) bulaştırmak	mix up f.
7	Öbek Fiiller	(bir şeye bir şey) bulaştırmak	taint (something) with (something) f.
8	Öbek Fiiller	(bir şeye bir şey) bulaştırmak	smear (something) on (something) f.
9	Öbek Fiiller	(bir şeye bir şey) bulaştırmak	smear (something) onto (something) f.
10	Öbek Fiiller	birine/bir şeye bir şey bulaştırmak	smear something on someone or something f.
11	Öbek Fiiller	birine/bir şeye bir şey bulaştırmak	smear something onto someone or something f.
12	Öbek Fiiller	birine/bir şeye bir şey bulaştırmak	smear something on f.
13	Öbek Fiiller	(birini) bir şeye (konuya/tartışmaya) bulaştırmak	embroil (one) in (something) f.
14	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeye bulaştırmak	engage someone or something in something f.
15	Öbek Fiiller	(birini bir şeye) bulaştırmak	engage (one) in (something) f.
16	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeye bulaştırmak	enmesh someone or something in something f.
17	Öbek Fiiller	bir şeye bulaştırmak	enmesh in (something) f.
18	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeye) bulaştırmak	ensnare (someone or something) in (something) f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeye) bulaştırmak	entangle (someone or something) in (something) f.
20	Öbek Fiiller	(birini bir şeye) karıştırmak/bulaştırmak	implicate (someone) in (something) f.
21	Öbek Fiiller	(bir şeye) bulaştırmak/karıştırmak	involve in (something) f.
22	Öbek Fiiller	(birini/kendini) bir şeye bulaştırmak	let (someone or oneself) in for f.
23	Öbek Fiiller	(birini bir şeye) bulaştırmak	pull (one) into (some place or thing) f.
Idioms
24	Deyim	birini bir şeye bulaştırmak	let someone in for something f.