Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | (bir şeye) kafayı takmış | obsessed with s. | ||
Tom is obviously obsessed with you. Tom belli ki sana kafayı takmış. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Deyim | (bir şeye) kafayı takmış | possessed by (something) s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) kafayı takmış | hung up (on someone or something) s. | ||
I should never have hung up on Tom. Tom'a kafayı takmamalıydım. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | (birine/bir şeye) kafayı takmış | hung up (on someone or something) s. | ||
I should never have hung up on Tom. Tom'a kafayı takmamalıydım. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | kafayı (birine veya bir şeye) takmış | ate up with (someone or something) s. | ||
Konuşma Dili | kafayı birine/bir şeye takmış | ate up with someone/something s. | ||
Idioms | ||||
Deyim | (birine/bir şeye) kafayı takmış | obsessed with (someone or something) s. |